MUHAMMED BABA SEMMASÎ

Kuddise Sirruh


 

Dogumu:Semmas, ?

Vefâti:Semmas, 775 H. / 1354 M.

Semâili

Rengi esmer idi.Nurlara mazhar oldugu yüzünde görünürdü.Tesirli bir bakisi, keskin bir görüsü, derin bir hissedisi vardi.

Hâce-i Azîzan Ali Râmitenî Hazretlerinin ömrü boyunca hizmetlerinde bulunmus, hattâ Buhârâ’dan Harzem’e hicret ettiklerinde yolundan ayrilmamislar, muhitlerine ve kendilerine büyük faydalar saglamislar, ihvân içinde namli bir halîfe olmuslardir.

Bahçesinin agaçlarini kendisi budardi.Çok uyanikti.Bu hizmetleri esnasinda bazen hâl galebe eder, biçak elinden düserdi.

Çogu kere talebelerini kendisi bulurdu:

Bir gün Emir Külâl pehlivanlar meydaninda güresirken Hazret oradan geçer ve bir nazarla onu mânevî meydana cezp eder.Emir Külâl güresi birakir, hazretin hizmetine girer, ileride Bahâeddin Naksbend’i yetistirecek kuvvette bir er olur.

Hazret-i Naksbend hakkindaki isareti de söyle olmustur:

Muhammed Baba Semmasî hazretleri beraberindekilerle birlikte, Bahaeddin’in dogacagi evin civarindan geçerken:

-Bu topraktan tarîkata önder olacak irfan ve hizmet meydani erinin, kokusu geliyor, buyururlar.

Neden sonra bir gün yine oradan geçerlerken:

-Size evvelce buradan geçerken bahsettigim irfan erinin kokusu artti.Galiba o ârif zât dogmus olmali, buyurduklarinda:Üç gün evvel dogan Bahâeddin’i kundak içinde Hazrete duâlarini almak için getirdiler.

Muhammed Baba Semmasî Hazretler;Seyyid Emir Külâl’e Bahaeddin’i göstererek:

-“Bu bizimdir.Bunu manevi evladliga kabul eyledik.Aylarca evvel kokusunu aldigimiz, ileride tarîkatimizin önderi olacak zât budur.Bu belde bundan sonra “Kasr-i Ârifan” yani Ârifler Köskü olacaktir.Ey Emir Külâl! Bu kundak içindeki oglum Bahaeddin’i sana havale ediyorum.Zâhir ve bâtin terbiyesi sana tevdî edilmistir.Sakin bu hususta kusur etmeyesin!” diye dikkatlerini çektiler.

Hazretin en büyük halifesi olan Seyyid Emir Külâl de:

-Insallah emirlerinizi tutmaya elimden gelen gayreti sarfedecegim efendim, diye söz verdi ve yerine getirdi.

Muhammed Bahâeddin anlatiyor:Evlenme çagina geldigimde, dedem beni Hâce Muhammed Baba Semmasî Hazretlerine gönderdi.Huzuruna çikmadan bir gün evvel, gece kalbimde bir niyaz ve tazarru fikri uyanip Hâce Hazretlerinin câmiine girdim.Iki rekat namaz kildiktan sonra:

-“Ey Rabbim, bana senin belâlarina sabretme kuvveti ver.Senin sevginle zuhur edecek mihnetlere tahammül ve tâkat ver!” diye duâ ettim.

Sabahleyin Hazretin huzuruna çiktigimda, birden:

-Ey ogul! Duâyi “Ya Rabbi senin rizan hangi seyde ise, bu zayif kuluna onu yaptir” diye etmelidir.Eger Cenâb-i Hak, hikmet-i geregi olarak dostuna bir belâ gönderirse, tahammül kuvvetini de ihsan eder…Yoksa kulun kendi arzusu ile belâ istemesi küstahliktir!” buyurarak beni îkâz ettiler.

Hâce Muhammed Baba Semmasî Hazretleri dört büyük halîfe yetistirmislerdir.

Hâce Sofî Suharî,

Hâce Mahmud Semmasî (kendi ogullari),

Hâce dânismend ve,

Hâce Seyyid Emir Külâl hazarâtidir.

Sözleri:

-Fâidesiz duygulardan kalbi muhafaza etmek lâzimdir.

Silsile’de emâneti Hâce-i Azîzân Ali Râmitenî Hazretlerinden almislardir.”Sems-i Hakk” diye anilirlar.