Page 15 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 15
di. Orada dervişleriyle sohbet edip rında koyup gitmek insâfa ve şükr ehli- - Bu da şeyhlik taslardı. Şeyh olan
şu şi’iri söylerler. ne yakışmayan bir hâldir. Vaktinizi duâ böyle zelzele ile binâ altında kalıp ölür
ve niyâzla geçirip. Onlara son hizmet- mü, diyerek ortalığa fitne sokup halkı
Şiir: lerinizi yerine getirin, diye buyurdular idlâl etmektelerken, hemen hâtiften bir
Hamdüli’llah ki maksûd’a vâsıl ses Rahmânî bir heybetle seslenerek:
Olmanın yolları olup hâsıl Yine nakledildiğine göre erba’în
Râh-ı ışkla ü kim verir câni tamamladığında, halvette bulunanlar - “Yâ âlimen li-câlî aleyke ittikâli”
Bu tarîkinde oldurur kâmil şeyhe: (yâni: Ey her şeyi bilir geçinenler, bil-
Eyle âşık isen vücûdu fenâ mediğiniz hakkında bu şeyler söyleme-
Her ne emreyler ise ol kâ’il - Sırrımızdan bize bir ses, bir ilhâm yin ki mesûl olmıyasınız.) dedi. Halk ve
Nakledildiğine göre bâzı dostları geldi ki onda bize: bu dedikoduyu çıkaranlar çok pişman
şeyhe: olup, tam bir itikatla tevbe edip şeyhin
- Sultânım, vakitsiz, zâmansız bir - Ey Pîr Muhammed, eğer Erzincân rûhâniyyetinden aflarını niyâz eyledi-
erba’îne girdiniz. Bu zaman erba’în vak- halkının üzerinden bu büyük âfetin ler.
ti değildir. Onun zamanı yaz mevsimi- kaldırılmasını diliyorsan, senin kendi-
dir. Siz bu hâli bizden daha iyi bilirsiniz. ni fedâ edip bizden yana gelmen gerek, Bizi ele verme
Ammâ acâyip bir hâldir ki siz bu mev- dendiğini naklettiler. Şeyh de: Şeyh Muhammed hazretlerinin
simde halvetnişîn oldunuz. Ziyâde şevk kerâmetlerinden biri de şöyle nakledi-
ve aşk buldunuz. Bunun sebebi nedir? - Kim bizimle birlikte şehâdet şer- lir:
İzâh buyurmazmısınız, dediklerinde, betini içmeyi göze alırsa, bizimle birlik- - Kendi köyünde oturmakta olan bir
şeyh hazretleri: te kalsın. Dünyâda murâdı olanlara izin kadının küçük bir buzağısı kayıp olur,
- Erzincân kavmine Allah katından verdik, dışarı çıksınlar. Bu gece bizimle kadın bunu şeyh ile dervişlerinden bi-
bir gazap var. Bu zelzele şeklinde tecellî bulunmasınlar, diye buyurdu. lir. Zâviyeye gelerek dervişlere ve şeyhe
etse gerektir. Bu hâlin def ’i için çile ve ağır sözler söyler. Şeyh de:
riyâzet ile seçilen Hak dostlarıyla bu- Nakledilir ki kırk dervişin çoğu - Hâtun, inşaallah senin sığırcığın
rada halvet olduk. İhtimâl ki içinizden çıkıp sâdece yedi tânesi Şeyh Muham- sağdır ve dağda kalmıştır. Hele yarına
birinizin du’âsı kabul ve bu âfet def olur, med hazretleriyle birlikte kaldı. O gece kadar sabret. Görelim hâli nice olur,
dedi. Ve devâmla: cami üzerine Hakk’ın kahır, cefâ tecel- diye buyurdu. Sabahleyin erkenden
- Biz, bu kavmin nimetlerini yedik. lisi okundu. Şeyhle o yedi mustakîm kalkıp yola çıkan kadın karşıdan bir
Ekmek ve tuz hakları üzerimizdedir. dervişi şehid oldu. Hakk’ın hikmeti ile arslanın bir buzağıyı önüne katıp kova-
Hem biz onların safâlı zamanlarında câmi’iden başka bir yere zarar verme- layarak götürdüğünü gördü. Arslan şey-
berâber olduk. Onları cefâlı zamanla- di. Sabahleyin erkenden hâcegân ehli hi görünce, sığırcığı sürüp onun önüne
ile halk, feryâd edip ağlayarak, durumu kadar getirdi ve sonra şeyhi lisânıyla
gözleri ile gördüler. Şeyh ve yedi dervi- selâmlayıp çekilip gitti.
şini enkâzın altından çıkarıp defnettiler.
Rivâyete göre şeyh hazretlerini gasle-
derken, bâzı münâfıklar fesatlık edip:
Şeyh Abdurrahim Reyhan Hazretleri babası Hacı Hüseyin Efendi’nin kabiri dosta doğru | 13
ağustos 2013