Page 15 - Dosta Doğru Dergisi 7. Sayı
P. 15

rt ve meşakkatlere karşılık olarak verilecek ihsanları            tirmek anlamına gelen Arapça “Sa-da-ka” fiil kökünden türemiş
hatırlayarak, sıkıntı hafifletilebilinir. Bela, musibet günahlara    bir isimdir.
kefarettir. Kur’an-ı Kerim’ de buyruldu ki; “Başınıza gelen her
musibet, ellerinizle işleyip kazandığınız (günah ve kötülükler)       Sadakatin sözlük anlamı; “Bir kimseye, bir şeye gösterilen
yüzündendir. (Bununla beraber) çoğunu affeder.” [Şura 30]            sürekli, güvenilir içten bağlılık”, sağlam güçlü dostluktur.

 Her kişi kendi kader çizgisini çizer. Allah ezelde kendi ilmiyle     Ahlak terimi olarak; beklenen ahlaki bir aidiyet (bağlılık)
yaratacağı insanların hangi ortamda neler işleyeceğini önceden       yükümlülüğü, sarsılmaz bir bağlılıkla kendini adama“güve-
bilip tespit etmiş ona göre kader yazısını hazırlamıştır. Yazıldığı  nilirlik”,doğru muamelede bulunmak, sıdk ve ihlas ile dostluk
için yapmıyoruz, her halde yapacağımız için yapılmıştır. Bu          etmek, kendinden daha çok başkasının iyiliğini istemek, kardeş-
bakımdan başımıza gelen bir kötülüğü, Allah’tan değil kendi          lik ve dostlukta halis ve samimi olmak, doğruluk ve dürüstlük
nefsimizden bilmeliyiz. Gelen bela ve sıkıntılara sabrederek         üzerine kurulmuş samimi ve sağlam dostluk, içten bağlılık ve
göğüs germek büyük nimettir. Sabretmeyen felakete duçar              gerçek dostluk, kalp doğruluğu, samimiyet ve ihlas anlamında
olur. Sabırlı olmayan muvaffak olamaz. Kim Allah’tan korkarak        bir ahlak terimidir.
sabrederse sıkıntılardan kurtulur. Sabreden muradına erer. Her
hayra sabırla ulaşılır. Güzel sabreden, dünya ve ahrette kurtu-       Sadakatin zıttı, hıyanet veya ihanettir.
luşa kavuşur. Güzel sabır; gelen belaya razı olup, açıklamamak        Konuşma dilinde sadakatin eş anlamlısı olarak, özveri, adan-
ve şikâyette bulunmamak demektir.                                    ma, vefakârlık, fedakârlık, bağlılık, iman kelimelerinin birbiri-
                                                                     nin yerine kullanıldığı görülür.
 Kelam-ı Kibar da buyruluyor ki; Sabır tökezlemeyen binek,            Müminler Allah’a karşı güçlü bir teslimiyet ve kararlılık
kanaat ise bükülmeyen kılıçtır. Üzülmek istemiyorsan kaybe-          içerisinde oldukları için, en zor anlarda, bela ve musibetlerle
dince seni üzecek bir şeyi kazanmaya çalışma. Her musibetin          karşılaştıklarında bile Allah’ın rızasına en uygun kararı verip,
geçici olduğunu bilen, belaya maruz kalınca, kendisini tesellide     ona göre hareket ederler. Eğer insan güçlü bir iman ve teslimi-
başarılı olur. Musibete sabırsızlık göstermek, ondan da büyük        yete sahipse, bu işten sadakat duygusu, onun kararsızlığa düşme-
musibettir.                                                          sini önleyecek ve nefsini yenmekte ona daima yardım edecektir.
                                                                     Böylece insan nasıl bir durumla karşılaşırsa karşılaşsın, Allah’a
 Dünya mihnet ve sıkıntı üstüne kurulmuştur. Sabretmek-              duyduğu sadakati ve teslimiyetiyle, nefsine zor gelen bir şeyin
ten başka çaresi yoktur. Kul, her anda nefsinin hoşuna giden         rahatlıkla üstesinden gelebilecektir.
veya gitmeyen bir işten ayrı değildir. Her iki halde de sabra         Sadakat, mümini diğer insanlardan ayıran en temel özellik-
muhtaçtır. Hakiki bir müminin en güzel özelliklerinden birisi        lerden biridir.
bela ve musibetlere karşı şikâyet etmeden sabır, nimetlere de         Sıkıntı ve zorluk anları, inkârcıların sadakatsizliklerini ve
daima şükür etmektir.                                                samimiyetsizliklerini açığa çıkarırken, müminlerin de Allah’a ve
                                                                     elçilere olan sadakatlerini ortaya çıkarmaktadır.
 Şu üç sabır çok önemlidir; Günah işlememeye sabır, taate             Sadakat duygusu müminlerin tesanüdünü güçlendirir. Bu an-
sabır, bela ve mihnete sabır.                                        lamda sadakat, fitne çıkarmak, yapılan salih amellere engel ol-
                                                                     mak gibi çeşitli zarar verici faaliyetlerde bulunmaya çalışan kötü
 Bir insanın kendisine isabet eden her türlü dert, bela ve           niyetli kimselerin müminler içinde bulunmasını da zorlaştırır.
zorluklara sabredebilmesi için kesinlikle güçlü bir sadakat ve       Müminler Allah’a olan sadakat ve bağlılıkları vesilesiyle her
bağlılık duygusuna ihtiyacı vardır.

 Sadakat doğru olmak, sözünde durmak ve sözünü yerine ge-

14 dosta doğru - şubat 2015
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20