Page 15 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 15
Tasarruf 3
Hazretleri buralarda kesintisiz bir şekilde sohbetlerde bulunmuş, te-
veccühler yapmıştır.
Ledünnî ilminden zuhur eden, ayet ve hadislerle desteklenen, ke-
lam-ı kibarlarla da süslenerek berrak bir hâle getirilen sohbetleriyle
yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde her seviyeden insana hak ve ha-
kikat ölçülerini anlatıp, istikamet gösterme görevini her zaman ve
şartta yerine getirmiştir. Çoğunlukla dedesinin ihvanı olan Salih
Baba isimli âşığın şiirlerinden hareket ederek geliştirdiği sohbetle-
rinde aşkı, tevazuyu ve nihayet mahviyeti ön plana çıkarmıştır. Soh-
betlerinin büyük bir bölümünde herkesin anlayabileceği sade bir dil
kullanan Abdurrahim Reyhan Hazretleri birçok kez dile getirilmek-
sizin gönülden sorulan sorulara cevaplar vermiştir. Keramet göster-
meyi sevmedikleri hâlde, ihvanların şahit oldukları fevkalade hâller
ciltleri dolduracak yoğunluktadır.
Hayatını ve mal varlığını Allah yoluna vakfeden Abdurrahim
Reyhan Hazretleri irşad hizmetlerini daha etkin ve sistemli bir hâle
getirmek amacıyla Reyhan Vakfı’nı kurdurmuş ve tasavvuf eğitimi
dışında ihtiyaç sahiplerine hiçbir menfaat gözetmeksizin sadece Al-
lah rızası karşılığında yardımlarda bulunulmasına vesile olmuştur.
Hayatının sonlarına doğru pek çok hastalıktan muzdarib olmasına
rağmen yurt içi ve yurt dışı seyahatleriyle sevenlerini irşada devam
etmiştir.
Bu hizmetleri sırasında sade, gözden uzak bir hayat sürmüş ve
“afat” olarak nitelediği şöhretten kaçınmıştır. Merhamet okyanusu
ve zamanının “Nakşıbend Hazretleri” olup sohbetlerinde sık sık tek-
rarladığı “kemalat keramette değil mahviyettedir” sözünün canlı bir
örneğini teşkil eden Abdurrahim Reyhan Hazretleri manevî çocuk-
ları olan ihvanlarının her biriyle tek tek ilgilenir, onların üzülmele-
rini hiç istemez ve onların dertlerini tasarruf gücü ile kendi üzerine
çekerdi. Fakirlerle, kimsesizlerle, yetimlerle, muhtaçlarla ve özel-
likle de öğrencilerle daha çok ilgilenirdi. Zengin ve makam sahiple-
rini yardıma teşvik eder, onlara tevazuyu emrederdi. Gözü yaşlı, âşık
meşrepli ve tevazu sahibi ihvanları özellikle kollardı.