Page 3 - Salih Baba Divanı
P. 3
- Bir gün sen bizim şeyhin sohbetine gel, bir gün de ben senin
şeyhinin sohbetine geleyim, hangisinin sohbetinden lezzet alır, içi-
mizde ısınma olursa ikimiz de o şeyhin tarikatına girelim, teklifinde
bulunur.
Bunun üzerine Salih usta Kırtıloğlu dergâhında (Piri Sami hazret-
lerinin dergâhı) bir gün sohbet dinlemiş. İkinci gün kendi şeyhinin
sohbetinde bulunacakları yerde yeniden Piri Sami hazretlerinin
sohbetinde bulunmuşlar. Asıl maya ve cevheri şeriata bağlılık olan
hâlis tarikatın yüksek nimet ve tasarrufunu taşıyan bu ulu şeyhin
tuzağına gönüllü olarak yakalanan Salih usta da böylece bir daha
eski tarikatına dönmemiş, zahirde bağ gibi görünen çürük alâkasın-
dan ayrılıp kopmaz ve eskimez bağlarla yeni şeyhine bağlanmıştır.
Bu şekilde Kırtıloğlu dergâhına intisap eden Salih usta sessiz,
mahcup ve bilgisiz bir kimse olarak sohbethanenin arka taraflarında
köşe bucak gizlenir, kimse ile temas etmeye çekinir bir vaziyette,
kendi halinde oturur, gölge misali gelir ve giderdi.
Salih usta için biteviye hareketsiz geçen günlerin birinde, Yunus
Emre, Niyazi Mısrî ve Kuddusi Baba gibi büyüklerin hikmetli şiir-
lerinden beyit ve kıtaların okunmakta olduğu sohbethanedeki
müritlerden bir kısmı:
-Bizim kolun büyüklerinde de şairler olsaydı da, onların şiirlerini
okusaydık, deyince, Piri Sami hazretleri:
- Bu bir himmet işidir, şiiri bizim Salih bile söyler, diyerek eliyle
arka taraflarda sinmiş olan Salih'e işaret edince, Salih o anda varidat
ile dolarak irticalen şiir söylemeye başlamış ve yine o anda "fena"ya
kavuşmuştur. Piri Sami hazretleri, kendisine:
- Yeter Salih, deyinceye kadar şiir söylemeye devam eden Salih
Baba, bu emirden sonra da, başladığı gibi, kesilmiştir. İşte elimizdeki
"Rabıta-i Nakşi Hayalî” isimli divan, bu feyizli anların mahsulüdür.
Salih Baba'nın hayatı hakkında elimizde geniş ve tatmin edici bil-
giler yoktur. Bilindiği kadarıyla H. 1235 (M. 1819-1820) tarihinde Er-
zincan'da doğdu ve H. 1325 (M. 1907-1908) tarihinde yine Erzincan
da vefat etti. Babası Mustafa isminde imamlık yapan bir zattır. Annesi
Atike hanımdır. Salih Baba'nın bir kolu çolak, bir ayağı kısa, aksaktı.
Tüfekçi ustası idi. Esasen aile ismi Tüfekçigil diye bilinirdi. İki defa
evlenmiş, üç oğul sahibi olmuş, bu oğullar da delikanlılık yaşlarında
ölmüşlerdir. Fevkalâde cömert bir insan olduğu, çocuklara ve akra-
balarına şefkat ve iyi kabul gösterdiği bildirilmektedir.
IV