Page 7 - Salih Baba Divanı
P. 7
25- Kabza-i kudret: Kudret eli. Hamdulillah gezmedikse Hind ü Bağdâd'ı Yemen
26- Çün: Mademki, çünkü. Hak nasib etdi bize zî-kadri âlî himmeti 39-40-41
27- Fülket: Gemi, çark.
28- Uzlet: Halktan çekilmek. Pîr-i Sâmî Hazretini bize irsâl eyledi 42
29- Derbân: Kapıcı, kapı bekçisi. Beldemiz kıldı münevver ref olundu zulmeti 43-44-45-46
30- Ceng: Savaş, vuruşma.
31- Tâkat: Güç, kuvvet. Kuvve-i kudsiyyesiyle cümle irşâd eyledi 47-48
32- Nâtüvân: Zayıf, güçsüz. Kim ki destinden tutup sıdk ile kıldı bîati 49-50-51
33- Belâ-yı mihnet: Tüm zorluk-
lar, meşakkatler. Hem şerîat hem tarîkat hem hakîkat kâmili
34- Vâris-i Ahmed: Peygamberi-
mizin varisi. Hakk ile icrâ edip eyler bu yolda gayreti 52
35- Marîz: Hasta.
36- Nakkâş: Nakış yapan. Kâbiliyyet bizde olmazsa meşâyih neylesin
37- Ehl-i irfân: İlâhi yakınlık ile İster ise mürşidi olsun Muhammed Hazreti 53
sır âlemini bilip idrak eden.
38- Kadr: İtibar, değer, derece. Salihem şeyhim Muhammed [Pîr-i] Sâmi'dir [benim]
39- Zî-kadr: Yüksek derece ve İstemem bundan ziyâde devlet ile rif’ati 54
rütbe sahibi.
40- Âli: Yüce, ulu.
41- Himmet: Mürşitlerin imdat
ve yardımları.
42- İrsâl eylemek: Göndermek,
ulaştırmak.
43- Belde: Şehir.
44- Münevver: Nurlu, aydınlık.
45- Ref olundu: Kaldırıldı.
46- Zulmet: Karanlık.
47- Kuvve-i kudsiyye: Kutsal
güç.
48- İrşâd: Doğru yolu gösterme.
49- Dest: EI.
50- Sıdk: Halis niyetle.
51- Bîat: Kabul etme, uyma, el
tutma.
52- İcrâ: Yapma, yerine getir-
me, yürütme.
53- Mürşid: İrşâd eden.
54- Rif’at: Yükseklik.
2