Page 23 - Dosta Doğru Dergisi 3. Sayı
P. 23

eccüh Sohbeti

   Ama bir de var ki bilmiyor. O bilenle bilme-       Zaten tarikatı olmazsa, tarikatın dört şartını
yen nasıl bir değil. Ama emirde bu böyle bir       yaşamazsa, velî sınıfına geçemez.
değil. Bilen bilmeyenle farklıdır. Fakat bir de
isyanda cezaya gelince bilenle bilmeyenin ce-         O ne kadar âlim olursa olsun; ne kadar sofu,
zası bir değil. Bilmeyenin bilene göre işlediği    ibadeti olursa olsun; ne kadar âlimlerle dost
suçların cezasını eksik öder, çabuk öder. Ama      olursa olsun o ancak neyi? Zâhiri işlemiş olu-
bilerek işlerse cezası çok ağır olur, kolay kolay  yor. Yani ilmi ile âmil olan bir âlimle dost ol-
ödenmez.                                           muş, ondan bilmediklerini öğreniyor. O ancak
                                                   cehaletin karanlığından kurtuldu.
   Biz Allah’a şükür “Vekûnû meassadıkîyn,
sadıklarla olun.”12 Allah’ın bu emrinin bir ma-       Ama esas mesele arif-i billah meşayihle, on-
nasını işliyoruz. Ama öbür manasını da elde        larla olmak, onlara gönülden bağlanmak lazım.
etmek için çalışalım. Burada bak musannif
şöyle açıklıyor efendiler.                            Bu da sevgi ile bağlanılır.
                                                      Nasıl ki bak, bize bunun hakkında bize bir
   Teveccüh Sohbetleri 403 Evet, zâhir manası      izah veriyor: “Vekûnû meassadıkîyn.” ayeti var.
bunun; ilmi ile âmil olan bir âlimle teşrik-i me-  Kur’an’ın manaları yazılmış, izahı da şu: zâhir-
sainiz olsun. Dost                                 de bir âlimle teşrik-i mesai olduğunuzda on-
                                                   dan ibadetinizi öğrenirsiniz, diyor.
   olun, onu sevin ki cehaletin karanlığından         O zâhirde âbı kilden yaratılmış bir cisim, bu
kurtulasınız.                                      zâhir şeriatte böyle, âbı kilden, sudan toprak-
                                                   tan yaratılmış bir ceset var bizde. Orada (kâbe)
   Peki, ama bir mana da var ki gönül sahibine     sudan topraktan yapılmış bir toprak var, bir taş
gönülden bağlanın ki onların mazhar olduğu         var, ona yönelmezsen ibadet oluyor mu? Her
nimete kabiliyetiniz miktarı siz de mazhar ola-    ibadetinde ona yöneleceksin. Namazın on iki
sınız. Yani onların ulaşmış olduğu nimete, siz     şartından altısı dışında, altısı da içinde. Dışın-
de layık olduğunuz kadar ulaşırsınız.              da olan şartların birisi de kıbledir. Kıbleyi bile-
                                                   ceksin, değil mi? Demek ki her ibadette, misal
   Layık olmak nedir? Layık olmak şudur; evet      veriyor, âbı kilden, sudan topraktan yaratılmış
insanlar rüyetullaha mazhar olurlar. Ama bu        bir ceset, sudan topraktan yapılmış beytullaha
rüyetullaha mazhar olanların hepsi de bir mü-      yönelmezse, hiçbir ibadet kabul olmaz.
savi değildir. Bütün velî sınıfına geçenler rüye-     Öyleyse insanlarda bir de gönül kâbesi var.
tullaha mazhar olmuştur. Ama onlar da müsa-
vi değiller.
dosta doğru 22 | Kasım 2013
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28