Page 243 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 243

Gülden Bülbüllere

          öldürmek cinayet yerine geçiyor, orada haram sınırı var) O arada
          bu adam doğruluyor;
            —Molla Halid gel hele, diyor.
            —Bu benim Molla Halid olduğumu nerden biliyor, diyor. İler-
          liyor yanına gidiyor.
            — Molla Halid, sana bir sualim var cevabını ver, diyor.
            — Buyur efendim, diyor.
          Adam diyor ki;
            —Bir insan Halil’in yapmış olduğu binaya arkasını verirse Ce-
          lil’in yaptığı binayı seyrederse ne lazım gelir.
          Celil’in  yaptığı  binadan  mana  burada  Molla  Halid’in  kalbinden
          bahsediyor.
            —Bir şey lazım gelmez efendim, diyor.
            —Ama Molla Halid sen nasibini burada alacaktın, kaçırdın. Gel
          Hindistan da beni bul, diyor.
          İşte bu adam Abdullah Dehlevi Hazretleri imiş.
          Molla Halid;
            —Geylani Hazretleri bana ne dedi, ben ne ettim, ne iş yaptım.
          Abdulkadir  Geylani  Hazretleri  bana  böyle,  böyle  dedi,  ben  niye
          böyle onu karşıladım, diye çok büyük nedamet duyuyor. (GB4)
          ...
               Mevlana  Halid  gidiyor.  Bakın  şimdi  orada,  Beytullah’ta  onu
          kerih görmeseydi, orada irşat olacaktı, Abdullah Dehlevi Hazretleri
          onu irşat edecekti.
            Ama ilminden geçirmek böyle oluyor. Aynı Şems de Mevlana
          Hazretlerini  ilminden  geçirmek  için  böyle  yapmıştır.  Cahilliğe
          düşürmüştür.  Cahillerin  yapmadığı  hareketleri  yaptırmıştır.  Onu
          ilminden  geçirmek  için,  şöhretini  kırmak  için,  halkın  gözünden
          düşürmek için yapmıştır.
            Şöhrette afat vardır. İnsanlarda ilim de bir varlıktır, amel de bir
          varlıktır. Şöhret de bir varlıktır. Onun için bunlardan geçmek kolay
          değil, insan bunlardan kolay geçemez.
   238   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248