Page 44 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 44
Altın Silsile 27
Peygamber Efendimiz Allah’ı çok seviyordu. Allah’ı çok sev-
diği için Allah onun sözü ile ay’ı aşağıya indirdi. Ay iki parça oldu.
Kâfirler mucize istediler. İşte mucizelerinden birisi budur. Ayın hiç
doğmadığı, karanlık olduğu zamanda ay’ı doğdurmuş. Parmağını
doğu tarafa uzatmış. Ay doğmuş, Kâbe’nin üzerine gelmiş. Aşağı-
ya inmiş, Kâbe’yi yedi defa tavaf etmiş, iki parça olduğu halde:
“Lâ ilahe illallah Muhammedün Resulullah (Allah bir, Hak’tır.
Sen Resul’sün).” demiş.
Sonra ayın bir parçası sağ tarafından koynuna giriyor. Bir par-
çası da sol tarafından koynuna giriyor. Bütün oluşturuyor. Yine
karşısında:
“Lâ ilahe illallah, Muhammedün Resulullah.” diyor.
Göklere çıkıyor. Bir anda doğuya kayıyor. Yok olup gidiyor.
Peygamber Efendimiz bir seferde ordusu ile beraber çölde gi-
derlerken suları bitti. Hayvanları ve kendileri susuzluktan telef
oluyorlardı. Geldiler:
—Ya Resulullah, sususuz, dediler.
O zaman on parmağı çeşme olmuş, akmış. Hayvanları da kendi-
leri de kana kana içmişler. (GB3)
...
Gör âşıkı ol mâhı şakkeyledi parmağı
Teşneleri kandırdı parmakları ırmağı
Bu kimi kastediyor? Peygamber Efendimiz’i. Âşık odur ki
doğmayan Ay’ı doğdurdu, iki parça etti. Önünde Kâbe’yi yedi defa
tavaf ettirdi. Peygamber Efendimiz’in Peygamberliğini tasdik etti,
çıktı gitti. Susuzluktan bütün ümmeti helâk oluyordu. Çeşmeleri
parmaklarından akıttırdı. Ordusunu, ümmetini kandırdı. Âşık bu-
dur.
Sen seni âşık sanma bir beyhûde âh ile
Var etti özün anlar ol nûr-u ilâh ile
Sen de aşıkım deyip de kendini kandırma. Onlar canlarını da
yok ettiler. Allah sevgisi karşısında mallarından, canlarından her