Page 42 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 42
Altın Silsile 25
Cenabı Hak Peygamber Efendimiz’e âşık olmuş. Onu çok sev-
diği için, sevdiğinden dolayı yükseliyor. Peygamber Efendimiz’de
olan Allah sevgisi. Sevilen de Allah. Ne oluyor? Sevgi birleştiri-
yor. Müritte de aşk ne yapar?
Aşk ânındır, âşık oldur, mâşuk ol
Âhir ândan âna varır cümle yol
Aşk ne yapar? Allah’tan gelen ruhu Allah’a ulaştırır. İlim, amel
ulaştırmaz; ilim, amel yaklaştırır. (GB2)
...
Cenabı Hak: “Habibim seni seven beni sever. Seni sevmeyen
beni sevemez” buyuruyor. Hem de: “Habibim seni bilen beni bilir.
Seni bilmeyen beni bilemez. ” buyuruyor.
24
Zâhirde çok hocalar var. Onlar biliyorlar mı? Biliyorlar Pey-
gamber Efendimiz’i. Onlar ilme’l-yakîn biliyorlar.
Ama: “Seni bulan beni bulur.”
Bunlar kimler? Ümmetlikte Sünnet’in tamamen hepsini işleyen-
ler. Kitap’ın ve Sünnet’in tamamen hepsini işleyenler. Kitap’a ve
Sünnet’e tamamen bağlanıp da yaşayanlar. Bilinen bir şey tarikat-
sız bulunmaz. Çünkü niçin? Şeriat, Allah’ın emri. Kitap, sünnet
ancak bildiriyor. Bulduran nedir? Bulduran tarikat oluyor. Tarikat!
Sen Ankara’dasın. İstanbul’da bir nimetin olduğunu biliyorsun.
Bunu ne ile biliyorsun? Okudun veya vaaz dinledin ki, İstanbul’da
bir nimet varmış. Herkes bunu bilmiş. Bilmişler ama onu bulmak
için ne lazım? Onun yoluna yürümek lazım. Yürüdü gitti, buldu.
Buldu ama bir de onu tatmak lazım. Tadamazsa eğer, bulduğundan
ne fayda olacak. Onun tadından tadınca ancak zevk alıyor.
Onun için: “Habibim seni bilen beni bilir. Seni bilmeyen beni
bilemez.” buyruluyor.
“Seni bulan beni bulur, seni bulmayan beni bulamaz. Seni gö-
ren beni görür, seni görmeyen beni göremez.”
24 Fusûsu’l-Hikem Şerhi, c. 4, s. 193