Page 97 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 97

Gülden Bülbüllere

            Burada bir araya gelmek, konuşmak, Sünnet oluyor. Sünneti’ni
          işleyenler  şefaati  kazanıyor.  Resulullah’ın  şefaatini  kim  kazana-
          cak? Sünneti’ni işleyenler. En büyük Sünnet budur işte.
            Peygamber Efendimiz bir gün ashabına buyuruyor ki:

            “Sizler yarım saat için Müslüman olunuz.”
            Hepsi çok korkuyorlar ve demişler ki:
            —Anamız, babamız sana feda olsun ya Resulullah. Müslüman-
          lık neden ibaretse bize öğret.
            Buyurmuş ki:
            “Yirmi dört saat içinde her bir işinizi bırakın, bir araya gelin,
          sohbet edin.”
            İşte sohbet, Sünnet-i müekkede olan bir ameldir.(GB1)
          ...
            Peygamber Efendimiz: “Ya Rabbi! İhmallikten de tembellikten
                          59
          de sana sığınırım. ” buyurmuşlar.
            Halbuki  o  ne  ihmalci  ne  de  tembel.  İnsin,  cinnin,  meleklerin
          hepsinden daha gayretli, daha cesaretli. Bütün küfür üzerine yürü-
          yor  da  göz  kırpmıyor.  Korkak  olur  mu?  Sözünden  de  caymıyor.
          Tembel olur mu? Hayır.
            Mübarek zaten 63 yıl yaşadı. Kırk yaşında nübüvvet geldi ona.
          Bir  zaman  yetim,  bir  zaman  fakir.  Kırk  yaşında  nübüvvet  geldi.
          Kırk üç yaşında tebliğe başladı.
            Bütün  ömrü  boyunca  çok  cefalar  çekmiş.  Çok  meşakkatler
          görmüş. Ama yine de yılmamış. Yine de gözünü kırpmamış. Al-
          lah’ın emrini yerine getirmiş. Niye:
            “Ya  Rabbi;  korkaklıktan,  ihmallikten  sana  sığınırım”  buyuru-
          yor.
                                                             60
            “Ya Rabbi, bir saat beni nefsim ile baş başa bırakma. ” demiş.

          59  Ebû Davud (Sâlat 367)
          60   Ebû Davud,( Edeb 110)
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102