Page 101 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 101
Gülden Bülbüllere
Kimseden ses yok. Diyor ki;
“Söyleyin, Cebrail gelir bana haber verir. Kim bu kusuru işle-
diyse çıksın, aşikâr özür dilesin.”
O zaman Hatip isminde bir tanesi kalkıyor;
—Ya Resulullah bunu ben işledim.
“Niye bunu yazdın?”
—İşte buradakiler oradakiler hep birbirlerinin tanıdığı, bunlar
kırılmasınlar, gelsin anlaşsınlar ve yeniden bir ahit yapsınlar, diye
yazdım.
“Sen Allah’tan daha mı iyi biliyorsun? Sen bu mektubu niye
yazdın, emirsiz, izinsiz, gönderdin.”
Resulullah’tan af diliyor.
“Ben affedemem. Seni ancak Allah affeder. Git ağla sızla, Allah
affederse biz de affederiz.”
Bu Hatip ne yapıyor bilir misiniz? Evinde kendisini bir direğe
bağlıyor. Topuklarından tut da boynuna kadar ip ile kendisini sar-
dırıyor. Üç gün gece gündüz orada ağlıyor, yemiyor, içmiyor. Bağ-
rının kanı gözlerinden gelip akıyor. Ondan sonra Allah onu affedi-
yor. Cenabı Hak Cebrail ile bildiriyor:
“Ya Habibim, Hatip’in bağrının kanı gözlerinden aktı. Artık
onu ben affettim, sen de affet.”
Ya kolay değil İslâmiyet’i yaşamak. Bu zamanda bu kadar ku-
surla, bu kadar günahla, bu kadar noksanlıkla nasıl kurtulacağız?
Ama Allah’a şükür Salih Baba müjdeliyor bak:
Çok salât ile selam olsun Resulü Ahmed’e
Bu kadar isyan ile bizlere demiş ümmetî
Bu kadar isyan ettiğimiz halde yine bize ümmetim demiş. Çün-
kü şefaati haktır, şefaati olmasaydı ümmetim demezdi. (GB5)
...
Hz. Âdem (Cennetten atıldıktan sonra) 200 sene ağlıyor da,
cennette görmüş olduğu bir yazı hatırına gelmiyor. O,
“Lâilahe illâllah Muhammedür Resulullâh”