Page 235 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 235
Gülden Bülbüllere 230
O zaman fenafişşeyh oluyorsun.
Sen O oluyorsun, O da sen oluyor.
Senin varlığın kalkıyor, şeyh efendinin varlığı sende tecelli ediyor.
Buna fenafişşeyh deniliyor. Ama insan buna ulaşmazsa hakikate
geçemiyor. Hakikate geçmek için vasıta budur. Bak, onun için,
Delîl eyle O zât-ı evliyâyı
Buyurmuş.Ya sonra,
Al benligimizi gitsin irâde
Arz eyle cemâlin irgür murâde
Rabıtamız sensin işbu arâde
Rabıta demek Allah’a bağlanmaktır. Allah buyurmuyor mu? Allah’ın
ipine sarılın. Allah’ın ipine bağlanın, demiyor mu? Peki, nasıl
bağlanacak insan? İp mi var? İp varsa herkes bağlansın.
İşte burada Allah’ın ipine bağlanmak ve bu aradaki ip, Evliyâullah’tır.
Hani Cenabı Hak ne buyuruyor? “Kulum beni sev, sevdiklerimi sev.”
Sevdiklerimi sev ki beni sevesin. “Kulum beni sev, sevdiklerimi sev,
kullarıma sevdir.”
Bak, meşayihin esrarı burada açıklanıyor, burada çıkıyor, aşikâr oluyor.
İşte tarikattaki şartlar bunlardır. Bu dört şartı insan elde etmezse
tarikatı anlamış değildir, tarikatı yaşamış değildir.
….
Evet, bu dört şahtan murat: Muhabbet meşayihimizi çok seveceğiz.
Bunun delili, Hazreti Peygamber Efendimiz (Allahümme salli alâ
seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed) Hazreti
Ömer (r.a.) Hazretleri’ne ne sordu, ne buyurdu?
—Ya Ömer beni ne kadar sevebiliyorsun?
—Ya Resulullah nefsimden maada her şeyden fazla seviyorum seni.
—Yok, ya Ömer, sen kâmil bir mümin olamamışsın. Kâmil bir
mümin olmak için beni nefsinden fazla seveceksin.