Page 373 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 373
368 Gülden Bülbüllere
tarikatımızda hak olan rabıtayı başka tarikatlar hazmedemiyorlar.
Diyorlar ki rabıta Allah mı? Bunlar anlayamıyorlar. Yani rabıtaya
olan saygımızı, sevgimizi sanki biz ona ubûdiyet vermişiz gibi
anlıyorlar. Hâlbuki hayır, öyle değildir. Biz rabıtaya, Evliyaullah’a
haşa Allah demiyoruz. Ama onun cismi “tecell-i Tûr”udur. Al-
lah’ın kemal sıfatları, Allah’ın varlığı onda tecelli etmiştir. Niye
buyuruyor ki:
Arş-ı muazzam başıdır
Bunu hilaf mıdır söylenmiş? Görmüş de söylemiş.
Arş-ı muazzam başıdır hem “Gâbe kavseyn” kaşıdır
2
“Gâbe gavseyn ev edna ” âyeti kerimesi Peygamber Efendi-
miz’in hakkında buyrulmuştur. İşte, gâbe gavseyn makamına Nak-
şibendî Efendimiz ulaşmıştır. Bu makama dört Evliyaullah ulaş-
mışlar, çıkmışlar. Üç tanesi o makamı idare edememişler, aşağıya
inmişler. Nakşibendî Efendimiz o makamı idare edince Reis-i Ev-
liya seçilmiştir.
Himmet-i evliya bize yâr iken
Şâh-ı Nakşibendi ser hünkâr iken
Seyyid Taha, Sıbgatullah var iken
“Gâbe gavseyn”e dek seyranımız var”
Ama gürûh-ı evliyadan bir tek Nakşibendî Efendimiz o makama
ulaşmıştır. Daha da olmaz ama yol açıktır, kapalı değil, gidebili-
yorsan git. Ne kadar gidersen o kadar şanslısın, o kadar farklısın.
Gâbe gavseyne ulaşamazsın ama yol açık ne kadar gidersen şanslı-
sın, farklısın.
İşte, hıfz-ı nispet, muhabbeti muhafaza etmek gadabı, kini, hırsı
yenmektir, bunlardan geçmektir.
Bir de bizim için terakkimize vesile nedir? Şükür, fikir, zikirdir.
2 Necm, 53/9.