Page 14 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 14

Efendimizi  görenlere  sahabe;  sahabeyi  görmüş  bulunanlara  tabiîn;
          tâbiînlerle  görüşmüş  olanlara  de tabei tabiîn denir. Bir rivayette
          İmâm-ı  Gazâli’ye  kadar  olan  büyüklere  selef,  ondan sonrakilere
          de sonrakiler anlamında müteahhirîn denir.) yaşayış ve eserlerin
          müceddidi,  kendinden  sonra  gelenlerin  yol,  usul  ve  temelinin
          hazırlayıcısı, mutlak tasarruf sahibi, etrafta yapılan araştırmalar-
          dan anlaşılacağı gibi benzeri görülmeyen, fesat çıkaran nisbet sa-
          hibinden  nisbeti  kesen  efendimiz  Tağ’lı  Hz.  Şeyh  Abdur-
          rahmân’ın ruhuna,

            Hakk’a ulaşanların sultanı; ulu âşıkların dayanağı; yakîn ile irşad
          kutbu; hilim, marifet ve ihsan (iyilik, lütuf, bağış) kaynağı; ilim, edeb
          ve irfan (Allah vergisi ilim ve anlayış) sahibi; mâsivâyı yakan (yara-
          tıkları  gönülden  çıkaran);  fenâ’dan  sonra  fena  ile,  bekâ’dan  sonra
          beka ile şereflenen; parlak (bir ışık gibi olan) şeriatı diriltip aydınla-
          tan, zararlı bid’atları ortadan kaldıran -ruhumuz ve  mallarımız O’na
          feda olsun- kâmil ve mükemmil şeyhimiz Erzincan’lı Şeyh Muham-
          med Sami’nin ruhuna,
            Velîlerin baştâcı, Hudâ’nın bütün yaratıklarının delîli; mürşid-
          lerin  kendisiyle  övündükleri,  sıdk,  sadakat,  hakîkat,  marifet  ve
          irfan kaynağı, mâsivâyı yakan, cezbe ile Allah’a ulaştıran; şerîat,
          makbul tarikat, edeb ve ihsan ile şereflenen -ruhumuz ve malları-
          mız O’na feda olsun- kâmil ve mükemmil şeyhimiz; şeyh, seyyid,
          şah, Erzincan’lı Muhammed Beşir’in ruhuna,

            Evliyaların  sultanı,  Peygamberlerin  sırlarının  emanet  edildiği
          zat,  sûrî  (görünen)  ve  manevî  (görünmeyen) kemâlleri kendinde
          toplayan, en büyük şeyh ve Kutbul aktâb ruhumuz ve mallarımız
          O’na feda olsun, efendim, seyyidim, senedim, kendisine tutunup
          kendisi ile iftihar  ettiğim, kendisinden  yardım  istediğim  üveysî,
          kâmil ve mükemmil mürşid; âşıkların baş tabibi, şeyh, şah, Bay-
          burt’lu Mûsâ Dede’nin ruhuna,
            Ariflerin  en  ileri  geleni,  evliyaların  büyüğü,  asrın  bir  tanesi,
          Allah’ın  dostu,  reyhan  kokulu,  müridlerini  koruyan,  aşıkların
          sultanı, hikmet, edeb ve irfan sahibi, kamil ve mükemmil, şeyh,
          seyyid, şah Erzincan’lı Abdurrahim’in ruhuna,
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19