Page 76 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 76
Aşk ve Mahviyet 71
Niye gelmiş? Niye gidiyor?
İlm ile hilm yetmeye
İlimden manâ nedir? Allah'ı bilmektir. Allah'a itaat etmektir. Kim
Rabbısını biliyorsa, kim Rabbısına itaat ediyorsa o güzelleşiyor. Kim
Rabbısına itaat ediyorsa insan odur; bilmezse itaat etmezse insan
sayılmıyor. Mademki bu insanları Allah bilinmesi için halketmişse
bilecekler. Burada bilmeyenler ahirette bilecekler. Ama ahirette
bilmeleri kurtuluş değil. Dünyada bilmeleri kurtuluştur. Cenabı
Hakk’ın ilmine güç yetmez.
“Biz bilsinler diye insanları halkettik.” buyuruyorsa, bilmek
mecburiyeti vardır. Şimdi diyeceksiniz ki:
— Madem öyle ise niçin Allah'ı tanımayanlar var?
—Onlar da bilecekler.
Kelamda ne buyrulmuş:
Ey zühd ile veren bana tebşîre-i cennet
Biz münkir-i Mevlâ değiliz nâra ne minnet
Bu ibadet edenlere. Cennet için amel işleyenlere.
Diyor ki: Ey züht, takva sahibi.
Beni niçin cennetle müjdeliyorsun? Ben ibadetimi cennet için
yapmıyorum.
Beni cehennemle niye korkutuyorsun? Ben Allah'ı inkar edenlerden
değilim.
Âşık olanın maksûdu matlûbesi rü’yet.
Âşık: Allah'ı sevendir. Kim Allah'ı seven?
Mal, evlat, makam, mevki, ilim, amel... Bunların hepsinden geçen.
Hiçbir arzu olmaz onda. Evlattan çok sevdiğimiz bir şey var mı?
Evlattan da geçecek. Sevmeyecek mi? Sevecek, ama “Bu bana
emanettir. Emanete hıyanetlik olmaz. Allah'ın emri” diye düşünecek.
Bir hane reisi, hanımından da mesul, çocuğundan da mesul, malından
da mesul. Hepsinin bir hakkı vardır. Hepsinin hakkını vermek lâzım.
Hepsinin hakkını ancak Allah'a itaat etmekle verebilir. Hepsinden
fazla Allah'ı seveceksin.