Page 79 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 79
Gülden Bülbüllere 74
Bir var ki zengini, delisi, akıllısı cismi ile gider. Toprağa girer, o cesedi
toprak eritir.
Her şey aslına rücu eder. Her şeyin aslı topraktır. Toprağa iniyor.
Ruhun da gelmiş olduğu bir yer var. Orayı bilmek lazım, ora için
çırpınmak lazım ki oraya gidebilsin. Allah'a gitmek için bütün
arzulardan geçecek. Dünya, ahiret, cennet arzusu. Hepsinden
geçecek. Bir kere dünyayı terk etmeyen ahireti kazanamaz.
Mümkün değil, bunların ikisi de âlemdir. Dünya da bir âlem,
ahiret de bir âlem. Bu insanlar dünyadan geçiyorlar, ahirette
kalıyorlar.
Dünyaya insanlar niye gelmiş? Gitmek için. İlim sahibi olmak için.
İlim Allah'ı bilmektir. Allah'ı bilen güzelleşiyor. Ama bir de aşk ile can
seyretmek var. Allah aşkı kulun bir Miraç vasıtasıdır.
Çünkü Peygamber Efendimiz Miraç'a bir vasıta ile gitti. Ne ile gitti?
Burak'la gitti. Burak'la nereye kadar gitti?
Bir makama kadar gitti. Orada Burak da kaldı. Cebrail de kaldı.
Gidemediler. Ama Peygamberimiz daha çok gitti. Tarikat demek:
Bir mürşide gidip O’nu tanımak. Bir mürşide gönül vermek. Mürşidi
sevmek. Mürşidi saymak. Onun duasını almak.
….
Firakı yâr ile âh û enîn ol
Ah u enîn: Ağla, sızla.
Yâr: Çok sevilen.
Niye seviliyor? Yardım geliyor. Nasıl bir yardım? Dünyada senin evin
yokmuş, ev almış. Paran yokmuş para vermiş. Bunlar değil. Yardım
seni nârdan kurtaran. Yanmak sadece ateşte yanmak değil. İnsan çok
sevdiğinden, canından fazla sevdiğinden ayrılınca, ateşten şiddetli bir
azabı vardır.
İnsanlar zenginliği niçin istiyor? Temiz yemek, temiz giyinmek,
zahmet çekmemek için istiyor. Fakat Mecnûn ne yapmış? Yıllar
boyunca yememiş, içmemiş, uyumamış. Dağlarda Leylâ, Leylâ demiş,
ağlamış, gezmiş. Sonunda Leylâ'nın aşkı onu ihata etmiş. Mecnûn
kendisini kaybetmiş, kendisini de Leylâ görmüş. Eşyayı, taşları,