Page 192 - Salih Baba Divanı
P. 192

144

          Pîr-i Sâmî tuttu destim sâki-i sahbâ gibi         1    1- Sâki-i sahbâ: Şarap sunu-
          Yek nazarda aklım aldı dilber-i rânâ gibi        2-3     cusu.
                                                                 2- Yek nazar: Bir bakış.
          Varlığım dağını deldi açtı vuslat râhını          4    3- Dilber-i rânâ: Gül gibi güzel.
          Bir nefeste cûşa geldi şehr-i dil deryâ gibi     5-6   4-  Vuslat  râhı:  Kavuşmanın
                                                                   yolu.
          Gönlümün put-hânesinden hubb-u dünyâ nakşını      7    5- Cûşa gelmek: Coşmak.
                                                                 6- Şehr-i dil: Gönül şehri.
          Pûte-i aşkında yaktı nârına pervâ gibi                 7- Hubb-u dünyâ: Dünya sev-
                                                                   gisi.
          Vahdetin sırrın duyup yağmaya verdim gönlümü           8- Fülke: Gemi.
          Dost göründü her taraftan aynıma Leylâ gibi            9-  "Yüzünüzü çevirdiğiniz yer-
                                                                   de Allah vardır"(Bakara; 115).
          Bu anâsır fülkesini Hızrıma deldireli             8    10- Kesret-i binâ: Binanın par-
          Nefret-i dünyâ kazandım cennet-i me'vâ gibi              çaları.
                                                                 11- Teşne dil: Susamış gönül.
          "Semme vechullâhi" sırrın nûr-u Ahmed'den görüp   9    12- Beyaz nurdan süslü bir el-
          Seyr edip vahdet yüzünden kesret-i binâ gibi     10      bise giyer.
                                                                   Nûr-u ezher: Beyaz nur.
                                                                   Hilat-ı zîbâ: Süslü elbise.
          Teşne diller âhiri vahdet şarâbından içer        11    13- "Allah benimledir" Hadis.
          Nûr-u ezherden giyer bir hilat-ı zîbâ gibi       12    14- Tecerrüd: Yalnızlık.
                                                                 15- "Gözü ne kaydı ne de baş-
          "Lî meallah" dersini aşkın kitabından oku        13      ka şeye baktı" (Necm; 17).
          Gir tecerrüd âlemine Hazret-i Îsâ gibi           14      Kuhl: Göze çekilen sürme.
                                                                 16- Put-u  tersâ:  Hıristiyan  pu-
          Âdemin ilmin dilersen mekteb-i irfâna gel                tu, Haç.
          Hızr ile hemdem olagör Hazret-i Mûsâ gibi              17- Hâtem: Yüzük.
                                                                   Dîv-i  recîm:  Lanetlenmiş
          Kuhl-u "Mâzâğa'l-basar"dan çek gözüne tûtîya     15      taşlanmış şeytan.
          Nice bir âmâ gezersin ol put-u tersâ gibi        16    18- Gönül şehrinin tahtında Bel-
                                                                   kıs gibi otur.
                                                                   Celîs: Oturma.
          Hâtemin dîv-i recîmden almak istersen eğer       17      Sadr: Taht.
          Kıl celîsin şehr-i dilde sadra Belkîsâ gibi      18      Belkîs: Hz. Süleyman Pey-
                                                                   gamber zamanında Sebe
          Gir velîler gönlüne oku ledünnî ilmini                   ülkesinde güneşe tapan bir
          Zâhidin yoktur murâdı zühdü tedrîsâ gibi         19      kavmin melikesi. Hz. Süley-
                                                                   man'ın daveti ile Hz. Süley-
          Vâridâtın âb-ı zemzem eyle cismin Kûh-i Tûr      20      man'ın dinine girmiş ve zev-
          Kalbin olsun beytül-ervâh Mescid-i Aksâ gibi     21      cesi olmuştur.



                                  187
   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196   197