Page 214 - Salih Baba Divanı
P. 214
161
Zuhûr etti hidâyet âfitâbı
Dağıldı gönlümün zulmet sehâbı
Bize vahdet meyinden sundu sâkî
Atâlar eyledi ol hubb-u Bâkî 1 1- Allah sevgisi; ihsanlarda
lütûflarda bulundu.
Zamânın Hızrına kıldı mukarin 2 2- Mukarin: Yakınlaşmış, ya-
Akıttı gönlüme hikmet pınarın kın olmuş.
3- Zelîl abdim: Hakir kulum.
Pîrimi anladım bir şâh imiş Ol 4- Şûm: Uğursuz, kötü.
5- Nefs-i hayvân: Hayvani
Hakîkat sırrına âgâh imiş Ol nefs.
6- Kubâb-ı Hak: Hak kubbesi.
Zelîl abdim kapısında yüzüm yok 3 7- Kilâb: Köpek.
Hâlim arz etmeğe bile sözüm yok 8- İnkılâb: Kaybolmak, başka
ve iyi hale gelmek.
Hudâ'ya zerre denli tâatim yok
Bu nefs-i şûm elinden rahatım yok 4
İki âlemde bir tenbel gulam ben
Bu derdin çaresi yok ne kılam ben
Zebûn etti beni bu nefs-i hayvân 5
Bu gönlüm şehrini eyledi vîrân
Hakîkat şeyhinin hâli bilinmez
Rumûzdur her kelâmı anlaşılmaz
Kubâb-ı Hak'tadır anlar bil ey cân 6
Olar bir kimseye demez ki yaman
Kapısına geleni hoş görürler
Ki her biri ile bir iş görürler
Kapıdan eksik etmezler kilâbı 7
Kilâbsız kalbin olmaz inkılâbı 8
Meşâyıha gerektir tabi erler
Sülûke giriben tevbe ederler
209