HÂCE MAHMÛD FAGNEVÎ
Kuddise Sirruh
Dogumu:Buhârâ -Fagne,?
Vefâti:Buhârâ-Fagne, 717 H./1317 M.
Semâili
Orta boylu, beyaz tenli, güzel burunlu, genis agizli, siyah sakalli, güzel yüzlü idi.Basina beyaz sarik sarardi.Kerâmetleri pek çokdu.
Buhârâ’ya üç fersah mesâfede bulunan Fagne kasabasinda dogdu.Maîsetleri için dülgerlikle ve ticaretle mesgul olurlardi.
Hâce Ârif Rivegerî hazretlerinin hizmetinde yetismis, onun en önde gelen ihvânindan ve en büyük halîfelerinden olmustur.Hazretin halvette, celvette, tarîkat ve hakîkatta sirdasi idi.
Ferd için zikr-i hafîyi, cemaat için de, zikr-i cehrîyi tercih ederdi.
Zamanin en büyük âlimlerinden Hâfizuddin hazretleri bir gün Hâce Mahmûd’a sorar:
-Tarîkiniz zikr-i hafî üzerine kurulmus iken, sizin zikr-i cehrî yapmanizin sebebi nedir?
Hâce Mahmûd Hazretleri:
-Gâfillerin uyanmalari, Allah’in emrini tutmalari ve zikre ragbet etmeleri içindir.Böylece hak yoluna girerler, ihlâsla tövbe ve inâbe eylerler, hâkîkata ererler.Zira zikir bütün hayirlarin ve saâdetlerin basidir.Zikir açiktan olsun ki halk duysun ve gelsin buyurdular.
Devamla:
-Cehrî zikri, dili yalandan, giybetten, bogazi haram lokmadan, kalbi süpheden, gözü hiyânetten ve haram yerlere bakmaktan, gönlü riyâ ve süm’adan, sirri mâsivâdan temizleyenler yaparlar, dedi.
Açik veya gizli zikir’in maksadinda degisme yoktur.Hikmet, maslahat ve durum geregi açiktan yapilir.Gizli olarak da yapilir.Esas seyr u sülûk hafî zikir iledir.
Silsile’de emâneti Hâce Ârif Rivegerî hazretlerinden almistir.”Gibta fermâ-yi Süreyyâ” diye anilir.