MÜRIDIN BÂTININDA SEYHIN TASARUFDA BULUNUP HASTALIGI TEDÂVI ETMESI
Bunun iki yolu vardir:
Birinci yol: Bir mürid hastalandigi yahud bir ma'siyete mübtelâ oldugu zaman seyh abdest alir, iki rek'at namaz kilar, tazarrû ve husû ile Allah'a yalvarir. Müridi bu ibtilasindan kurtarmasini Allah'dan niyaz eder ve maksadi insaalah hasil olur.
Ikinci yol: seyh kendisini hasta kabul ederek o hastanin makaminda tevveccüh ve himmetiyle onunla mesgul olur. Ona âriz olan seyin zâil olmasi için münacatta bulunur. Eger ölüm anlarinda ise ölüm melegi gelmeden önce yine dua eder. O halin ondan zâil olmasi için bütün himmet ve gayretiyle münacatta bulunur.
Himmet ve imdadin nevileri vardir. Söyle ki:
1- O hastaligin def'i için himmet ve teveccüh eder,
2- Onu kendisi yüklenir,
3- Onun kalbine tefrika veren havâtiri defetmek için himmet eder.
Eger müride hastalik allah tarafindan derecesi yükseltilmek için verilmisse bunun zail olasi teveccüh etmez . Çünkü böyle hastaliklar dimaga bagli kuvvetlerin temizlenmesi ve zindelesmesi için Allah tarafindan verilir.Bu verilen mutlak bir nur olup mevcudat onu yüklenemez. Havâtir, bu mânâ ve tasarufun talib hakkinda zuhûruna mânidir.
Bundan baska bir sekil olarak müridin karsisinda oturur ve ona: "Bütünhavatirini birak, terketmege çalis" der. Sonra zulmânî hicablarinin kalkmasi için teveccüh eder.
Bundan sonra nûranî hicablarin kalkmasi için teeccüh eder. Ona gaybet gelince tevvccühü birakir. Eger bir tikanma, bir tutulma gelirse onu izâle etmege çalismaz. Himmeti ile onun üzerine çöken zulmeti ve bulanikligi kaldirmaga gayret eder. Müride nefy-ü isbat zikrini verir. Bu zulmet de ondan Allah'in izniyle gider.