BÂTINÎ EDEBLER:
Gâfillerin düsüncelerinden, duygularindan kalbi muhafaza etmek. Bunlar ister hayir olsun, ister ser. Çünkü, gâfillerin hangi ameli olursa olsun bu yolun sâlikine hicab olmakta müsâvîdir.
Resûl-i Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem'in âdâbi iyi tedkik edilirse bu neticeye varilir.Allah dostlari buna riayet etmislerdir.
Allah doslarinin meclislerinde bulundugun zaman kalbine sahib ol. Huzurlarinda bulundugun müdddetçe nafile ibadetlerle mesgul olma. Onlarla beraber namaz kilarken dikkat et. Onlar konusurlarken konusma. Onlar sana sormadikça bir sey söyleme. eger, seni Allah'a vasil edecegine inandigin seyhinin huzurunda, bir baska seyhin terbiyesine girmek sevdasina tutulmussan bu senin tefrikaya düsmene sebep olur. Özet olarak sunu bilmelisin ki, insan tabiatina uymayacak herseri terket.
Mürsidlerin huzurunda sû-i edeble bulunmak , yolu uzatir ve feyzi keser. Bunun için kalbini muhafaza et. Hakk'a bütün varliginla dön. Her an Allah ile ol. Gaflet sana yol bulmasin. Ne güzel söylemisler:
"Hakk'dan gâfil oldugun anda gizli küfür içindesin."Bu da zor farkedilir.Eger bu hal üzere devam edersen, islâm ile arana bir çukur kazmis olursun.
Gafillerin havâtirina mâruz kalmak, bir sürü sekillere, resimlere bakmaktan, lüzumsuz kitaplari okumaktan, gâfilerle arkadaslik etmekten hâsil olur. sâlike gerekir ki, gâfillerle arkadaslik etmeye. Mücâhede ehli olan bir seyhin sohbetine devam ile huzur ve dirlige nâil ola.
Huzûra erenin rizâ ve teslimiyeti artar.Rizâ ve teslimiyet ise ibadet ve ubûdiyetin kemâlidir.
Müslümanligin kemâli teslimiyettedir.Isleri Allah'a havâle edecegini çok iyi bilmelisin.
Teslimiyet ehli olanin boynuna lânet halkasi vurulsa bile, Hakk'in kazâsi olmasi bakimindan buna da riza gösterir. Iman ve islam'in riza gösterdigi gibi. Çünkü sâdik kul, Hakk'in kazâsina râzidir. Kendi takdirini yazmak kulun elinde degildir. Sadik bir tâlib mekruh isledigi vakit nefsine köle olmustur. O anda uyanip istigfar ederse Rabb'in kulu olur.her isin esasi da budur.
Bunun için ey sâlik, hiçbir an Hakk'in kullugundan çikma ve her an O'na kul ol.Nasil Rabb'in her zaman senin Rabb'in olmakta devam ediyorsa sen de yalnizca O'na kul olmaya devam et.
Büyükler demislerdir ki: "Insanlarin seni medhetmeleri ile zemmetmeleri arsinda fark görüyorsan, sen kendi edindigin bazi putlara tapmaktasin."
Bütün tarikat büyükleri bu noktada ittifak ederler.
Seyh Tacüdin Osmani "Taciye" sinde, Abdülkerim Ciyli de "el-Esfar"inda derler ki:" Akil ve idrak sahibi kendi içindeki emredici olan nefs-i nâtika, zikir aninda Allah'in huzurunda oldugunu kabul ederek O'na yönelir. O,maddeden siyrilip Allah ile halvet âdâbina riayet ile teveccüh ve murâkebe sayesinde zulmânî cisimden kurtulur ve mele-i âlâya gider.