Page 21 - Dosta Doğru Dergisi 4. Sayı
P. 21

k ve Edep

candan ve gönülden sevme manalarındaki aş-            Cenab-ı Allah’a muhabbet duyan, onsuz yaşa-
kın, aşk- ı ilahî, aşk-ı lahuti, aşk-ı hakiki, aşk-ı  mayı haram bilen ve Allah’tan gelen celal veya
manevi, muhabbetullah gibi deyimlerle söy-            cemal tecellileri arasında bir fark görmeden
lenen şekilleriyle kemalli hâli anlatılır. Allah      kudret, hikmet, kahır, kemal tecellilerinden
aşkını ifade eden kelamlar bunlardır. Gerçek          her birini cana minnet bilen ve bu halleri Al-
aşık, yaratana âşık olandır. Can ve gönülden          lah’ın ihsanı sayan, her hâl tecellisinden zevk
dosta doğru 20 | şubat 2014                           duyan kişilerdendir.

                                                         Aşkın niyeti Allah’tır. Allah’a ulaşanlar an-
                                                      cak âşıklardan olanlardır. Aşıklar canlarıyla
                                                      cömertlik yapanlar, yani canlarını Allah’a feda
                                                      edenlerdir. Âşıklar ölmekle hayata ulaşanlar-
                                                      dır. Âşıklar şehit olarak ölürler. Kulu Mevlasına
                                                      ulaştıran aşktır. Allah’ın kulundan razı olması
                                                      için, kulun Mevlaya aşık olması gerekmektedir.
                                                      Âşk ilk görüntü ve ilk sıfat olduğundan, kai-
                                                      natın sebebi ve bütün mahlukatın aslıdır. Âşk
                                                      sıfatı Hakk’ın zatına bağlı, diğer bütün sıfatlar
                                                      ise aşk sıfatına bağlı ve ona muhtaçtır. Kainat-
                                                      taki her yaratık âşk’a yabancı değildir. Âşk bir
                                                      ise de anlayış çeşitliğinden sevgililer farklıdır.
                                                      Muhabbetin varacağı yer aşktır. Hakk’a âşık
                                                      olmak, lezzetleri terk edip zahmetlere katlan-
                                                      maktır. Aşk yakıcı bir ateştir. Aşk ihtiyari irade
                                                      üzerine maşuka meylin galip gelmesidir. Pak
                                                      ve saf aşk Allah’ın sıfatıdır. Aşk olmasa felekle-
                                                      rin hareketi olmaz. Şair,

                                                         Ölmez imiş aşık canı, hiç çürümez imiş teni,
                                                         Âşk her kimi kıldı fâni, ona zeval vermezimiş.
                                                      buyurmaktadır. Ahmet Kuddusi (K.S.), “İn-
                                                      san bal ve şekerden doyar, usanır fakat aşktan
                                                      usanmaz. Aşkın bir cezbesi bin yıl ibadetten
                                                      daha güzeldir.” buyurur. Aşk edeple, zikirle hâ-
                                                      sıl olur. Aşk Belh padişahını çöllere düşürür.
                                                      Aşk başımızın tacıdır. Mümini muhlis eden
                                                      aşktır. Masivadan geçmenin yolu aşktan geçer.
                                                      Pervane misali yar için varını yoğunu feda edip
                                                      ateşte yanmaktır aşk.
                                                         Eşrefoğlu Rumi (K.S.),
                                                         Zahidin yolu dolamaçtır ırâk
                                                         Abidin yolu teabi ile firâk
                                                         Aşıkın yolu yakın hem doğrudur
                                                         Vasl-ı mâşûk aşıka olur durak
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26