Page 22 - Dosta Doğru Dergisi 8. Sayı
P. 22
Onun maaşı açlığını, çıplaklığını gideriy- “Biz belanın büyüğünü peygamberlere
or. Allah’a şükür bu zamanımızda insanlar verdik, onlardan küçüğünü velîlere verdik
varlık içinde çok zenginlik, çok sefahat daha da küçüğünü ‘emsali’ dinine bağlı,
var. Bir insan ne kadar fakir olsa, kulu dinine kaim, dinini yaşayanlara verdik.”
kula Allah sebep halk ediyor, halk etmiştir. buyruluyor. Biz ne kadar itaat etsek de, biz
O fakirin akrabası da yoksa hemşehrisi beladan kurtulamayız. Ama bunu böyle
olur, komşusu olur, yakını olur, onu bir demeyelim. Çünkü insanlar için bela var,
seven olur. Onu bir kayıran düşünen olur. çile var. Bu dünya âleminde insanların
O da onun ihtiyacını giderir. Çok bunlar belası var, çilesi var. Bela zaten Allah’tan üç
görülüyor, bak. Bir zenginin mesela kul- yönden geliyor. İllet, gıllet, zillet. Allah’tan
lanılmış eşyalarından beş tane fakir onlar- gelen iptila bela, fakat bu insanlara gelen
dan yaralanabiliyor. Zengin alıyor üç ay, bela cezası da olur, çilesi de olur.
beş ay sonra onu ne yapıyor? Fakire veriyor,
dağıtıyor, hasenatını yapıyor. Biz kulluğumuzu yaparsak bu bizim için
çile olur. Çile olunca öyleyse, Cenabı Hak
Allah’a şükür Müslümanlar eksik değil, “Biz belanın büyüğünü Peygamberlere ver-
hayır yapanlar eksik değil. Yani şimdi dik.”, Peygamberlerde bir noksanlık mı vardı
zamanımızda gıllet yok denir ama illet, ki belanın büyüğünü onlara verdi? Yok,
zillet çok. İllet çoğalmış, zillet insanları hayır. Onlarda hiç bir noksanlık olmamış.
sarmış. Böyle fırtına, rüzgârlar eser gibi illet Onları zaten Cenabı Hak altı sıfatı onlara
esiyor, zillet insanların üzerinde. mahsus vermiş ki bu insanlarda yoktur.
Bu altı sıfatla onlar insanlardan farklıdır.
İşte illet hastalıktır. En sağlam adam Onlarda hiç eksiklik, hiç kusur, Allah’a karşı
gitse doktora onda da bir hastalık bulurlar. hiç bir noksanlık olmadığı halde, Cenabı
Hak niye bunlara belanın büyüğünü ver-
Zillet ise zaten bu insanlarda daha
çoğalmış. Bir evde ağır bir hasta olur. O
hasta için illettir. Ev halkı için de zillettir.
Ağır hasta ama ıstıraplı, gece gündüz figan
ediyor, ağlıyor. Ne yapıyor o? Onun için
illettir ama o evin halkı için veya o hastanın
akrabaları, yakınları için zillet değil mi? İşte
zillet o. Zillet böyle vardır.
Bir de zillet, herhangi bir kimseden ezi-
yet görmek korkusu olmak. Efendim onun
malına, canına kast edenler olabilir. Oğlu
olur, babasına itaat etmez, hanımı beyine
itaat etmez, isyan eder. Bunlar hep nedir?
Zillete girer.
İşte şimdi zamanımızda bunlar çok. Ne
yapmak lazım? Bu illetlerden, bu zilletle-
rden yine Allah’a sığınacağız. Bir taraftan
da kulluğumuzu yapacağız. Şeriatımızda,
tarikatımızda eksiklik bırakmayacağız ki
bizim için illet, gıllet, zillet kalmasın.
Peki, kalmaz mı? Niçin Cenabı Hak
“Eşeddü’l-bela alel enbiyai sümme evliyai
sümme emsali.”[2] buyurmuş. Madem
Dosta Doğru - Ağustos - 2015 21