Page 25 - Salih Baba Divanı
P. 25

14

      1- Dâd: Vergi, adalet, hak.   Dâd elinden ey gönül kıldın bana cevr ü itâb   1-2
      2- Cevr ü itâb: Eziyet ve azar-   Yandırıp râz-ı derûnum bağrımı kıldın kebâb   3
        lama.
      3- Râz-ı derûn: İçinin sırrı.
      4- Müşerref: Şereflenmiş.   Çokları nûr-ı cemâlinle müşerref eyledin        4
      5- Nikâb: Örtü.           Ağladıkça ben kaçındın yüzüne çekdin nikâb        5
      6- Çevgân: Eğri top sopası.
      7- Vuslat: Kavuşma.       Her belâ çevgânına karşı tutup bu boynumu
      8- Ferdâ: Yarın, kıyamet.                                                   6
      9- Hasret-i hicrân: Sevilenden   Bu vücudum şehrini baştan başa kıldın harâb
        ayrılma hasreti.
      10- Od: Ateş.             İstedikçe vuslatı ferdâya saldın sen beni       7-8
      11- İltica: Sığınma, barınma.   Hasret-i hicrân odundan var mı artık bir azâb
      12- Mey: Şarap.                                                          9-10
      13- Memlû: Dolu.
      14- Vahdet: Teklik, birlik.   Serseri gezme cihânda sen sana gel ey gönül
      15- Mahrem: İçli dışlı olma, giz-   Bir gün olur başına döner bu etdiğin dolâb
        li olan.
      16- İyd-i vuslat: Kavuşma bay-
        ramı.                   Pîr-i Sâmî Hazretine ilticâya gelmişem           11
      17- Hicâb: Perde.         Sun bize vahdet meyinden bir kadeh memlû şarâb   12-13
      18- Mazhar: Nail olma, bir yerin
        göründüğü, çıktığı yer.   Sırr-ı vahdet âlemine eyle mahrem bizleri
      19- ÂIî-cenâb: Cömert, şerefli.                                         14-15
                                İyd-ı vuslat günleridir aradan kalksın hicâb   16-17

                                Salihem Leylâ-sıfat bir dilberin Mecnûnuyum
                                Perdeyi yüzden götür ey mazhar-ı âlî-cenâb    18-19


















                                                        20
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30