Page 22 - Salih Baba Divanı
P. 22
1- Berzah: Ara, arada, bela,
güçlük, manevi ceza.
2- Garîb: Yabancı, kimsesiz,
11 tuhaf.
3- Envâr: Nurlar.
Berzahda kalır ermez ise bu garîb insân 1-2 4- Enfâs: Nefesler.
5- İhsân: İyilik etme, bağışla-
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ 3-4 ma, lütuf.
Âh eyle gönül belki Hudâ eyleye ihsân 5 6- Zübde: Öz, kaynak, asıl cev-
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ her.
7- Esrâr: Sırlar.
8- İrgür: Eriş, ulaş.
Bu ikisidir zübde-i esrâr-ı hakîkat 6-7 9- Hamiyyet: Din ve vatan ko-
Bir kâmile irgür var ise sende hamiyyet 8-9 ruma gayreti.
Bu ikiden izhâr olur esrâr-ı hüviyyet 10-11 10- İzhâr: Gösterme, açığa çı-
karma.
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ 11- Hüviyyet: Allah'ın zatı, zat
sırları.
İster isen vuslatı derûn ile ara 12-13 12- Vuslat: Yetişme, kavuşma.
Kıllet ile zillet ile derd ile ara 14-15 13- Derûn: İç, batın.
Nutk-eyler olara erse seng ile hârâ 16-17 14- Kıllet: Yokluk.
15- İllet: Dert.
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ 16- Nutk: Söz, sohbet.
17- Seng ile hârâ: Taş ile kaya.
Tevrât ile İncil (i) Zebûr Kâf ile ara 18 18- Kâf: Kur'ân-ı Kerime işaret.
Bu derde düşen zümre-i esnâf ile ara 19 19- Zümre-i esnâf: Esnaf cema-
ati (Ehl-i aşk).
Bunlar ile erişirsin vuslat-ı yâra 20- Esmâ: İsimler.
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ 21- Kâdir: Kudret sahibi Allah.
22- Mennân: Çok ihsan eden
Allah.
Esmâlarına emr edip ol Kâdir ü Mennân 20-21-22 23- Ahsen-i Takvîm: "Biz ger-
Bir "Ahsen-i Takvîm" le yaratıldı bu insân 23 çekten insanı en güzel bi-
Ol sûrete nefh eylediği Nefha-i Rahmân 24-25 çimde yarattık." (Tin; 4)
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ 24- Nefh: Üfürmek.
25- Nefha-i Rahmân: Allah'a ait
nefes.
Bil fer'indir âlemde olan nûr ile ervâh 26-27-28 26- Fer': Şube.
Hep cümle maâdin ile zî-rûh olan eşbâh 29-30-31 27- Âlem: Kainat, dünya.
Aynı da değil gayrı değil ol buna âgâh 32 28- Ervâh: Ruhlar.
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ 29- Maâdin: Madenier.
30- Zî-rûh: Canlı.
31- Eşbâh: Cisimler.
Ger ister isen sözlerime hücceti bürhân 33 32- Âgâh: Bilgili, haberli, uyanık.
Meydânda durur Hazret-i Sâmî gibi sultân 33- Hüccet i bürhân: Delil ve
belge.
Cân ile gözü sem'i sözü vech ile yeksân 34-35-36 34- Sem': İşitmek.
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ 35- Vech: Yüz.
36- Yeksân: Gibi (yüzü gibi).
Bundan geri Salih dahi sen olma mükedder 37 37- Mükedder: Kederli olmak.
Sâmî gibi bir sultânı hem kıldı müyesser 38 38- Müyesser: Nasip olma, kıs-
met.
Takdir-i ezel sana da olmuştur mukadder 39 39- Takdir-i ezel: Allah'ın ezeli
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ hüküm ve takdiri.
17