Page 20 - Salih Baba Divanı
P. 20
9
Gam günümdür gel eriş sultânım Allah aşkına
Küsdün ise tez barış hubânım Allah aşkına 1 1- Hubân: Güzel, sevgili (Mür-
şid).
Hasretinden yandı cismim ciğerim oldu kebâb 2- Sâki: İçki sunan. Mecazen
Sâkiyâ sun bâdeyi atşânım Allah aşkına 2-3-4 mürşid veya ilâhi aşkı hasıl
eden.
3- Bâde: İçki, içkikadehi.Tasav-
Bu derûnum bir aceb derde giriftar eyledin 5-6 vufta ilâhi aşka denir.
Rûz u şeb bu zâr ile giryânım Allah aşkına 7-8-9 4- Atşân: Susamış, susuz.
5- Derûn: İç taraf, kalb.
Derd ile Eyyûb'u geçtim hasret-i Yakûb'u da 6- Giriftâr: Yakalanma, tutuk-
Kande göster Yûsuf-u Kenân'ım Allah aşkına 10 Ianma.
7- Rûz u şeb: Gece ve gün-
Âh u zârım duysa râhibler çilîpâdan geçer 11 düz.
Pûte-i aşkında yandır cânım Allah aşkına 12 8- Zâr: Ağlayan, inleyen.
9- Giryân: Ağlayan.
Nutkun enfâs-ı Mesîhâ nûr-u Ahmed'dir özün 13-14-15 10- Kande: Nerede.
Gizleme hep sendedir dermânım Allah aşkına 11- Çilîpâ: Haç, istavroz.
12- Pûte: Pota, aşkın aleti.
13- Nutk: Söz, sohbet.
Dest-i gîrim olmaz isen Hazret-i Pîrim benim 16 14- Enfâs-ı Mesîhâ: Hz. İsa'nın
Berr’i bahri yandırır efgânım Allah aşkına 17-18 ölüleri dirilten nefesleri, söz-
leri.
Çekdiğim derdi belâyı Şeyh-i San'â çekmedi 19 15- Nûr-u Ahmed: Peygamberi-
Söyle açsın bâbımı derbânım Allah aşkına 20-21 mizin nuru.
16- Dest-i gîr: Elinden tutucu.
Ben de Eyyûb'un belâsın sevdiğimden çekmişem 17- Berr’i Bahr: Kara ve deniz.
Bir canım var al sana kurbânım Allah aşkına 18- Efgân: Figan'dan, iniltiler.
19- Şeyh-i San'â: San'a şehrin
Gezdi Salih senden özge bulmadı hâzık-tabîb 22 de şeyh olan Şeyh Abdur-
Pîr-i Sâmî ol benim Lokmânım Allah aşkına rezzak.
20- Bâb: Kapı.
21- Derbân: Kapıcı.
22- Hâzık-tabîb: Dirayetli ve er-
bab doktor (Mürşid).
15