Page 364 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 364
Tasavvuf Sohbetleri 5 359
“Tedbirimizi de takdirden bilemiyoruz”
23.8.1989 / Demetevler
Peygamber Efendimiz üveysi değildir. Her Peygamber’in şey-
tanı var ama Peygamber Efendimiz’in şeytanı Müslüman olmuş,
İslâm olmuştur. Sair Peygamberler’in değil. Onun için dua edelim
ki bunlar bize ders olsun. Allah’a şükür, çok şükür, nihayetsiz şü-
kürler olsun.
Her bir âşık vasıl olmaz yârına
Berdâr olmayınca vuslat dârına
Pervâne-veş düşüp aşkın nârına
Mansur gibi yanıp kül olmayınca
Çok kelâmlar vardır:
Bir yerde ki gül yoktur o gülşâneye varmam
Hem sohbet-i pîr olmadığı hâneye varmam
Aşk ehlinin ahvâlini pervâneye sormam
Görün nice mahbub-ı Hudâ var bu beşerde
Sevdim seni seydâ-yı cihân hayır u şerde
Âşık olanın ciğeri yanar da pişer de
Sevdim seni seydâ-yı cihan hayır ve şerde
Bakın âşıkların ciğeri yanıp pişiyormuş. Âşıkların ciğerleri pişiyor,
kebap oluyor. Âşıkların yüreğinin kanı da onun şarabı oluyor. Bunu
ruhu içermiş, içince de mest oluyormuş.
Aşk ehlinin ahvâlini pervâneye sormam
Aşka düşenlerin hâlini niye pervaneye soruyorsun, diyor. Pervane-
den maksat kelebektir. Kendisini ateşe atıp yakıyor. İşte aşk ehlinin de
kalbinde olan bütün ne gibi arzuları varsa onların hepsi birer kelebek-
tir. Bin tane kelebek de olsa kendisini ateş yakar.