Page 367 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 367
362 Gülden Bülbüllere
Sefaya, süruruna ulaşmak için sen kendini mahvet, yok et. Kendi
varlığını ortadan kaldır. Başka bir kelâm daha bunun karşısına gelince:
Salihem usandım dâr-ı fenadan
Bir an kurtulmadım renc-i enadan
“An” o kadar küçük bir zamanmış ki “an” demekten daha küçük-
müş. Bir an diyor renc-i enâdan kurtulamadım.
Ena nedir? Benlik. Yani benliğim beni rencide ediyor benliğimden
kurtulamadım ki zahmetten kurtulayım, diyor.
Başka bir kelâm-ı kibâr nazm ile söylenmiş;
“Her kim ki tedbir-i kaydındadır bilfiil cehennemdedir. Her kim ki
1
Cenâb-ı Hakk’ın takdir-i mütalaasındadır bilfiil cennettedir. ”
Bu dünya âleminde her şeyi Allah’ın takdirinden bilen cennette ya-
şıyormuş. Ama her şeyi insan kendi tedbirinde bilirse onlar da cehen-
nemde yaşıyor.
Bunları anlamak lazımdır. Tedbir de farzdır. İşte mesele tedbiri alıp
takdire havale etmektir.
Tedbiri biz alıyoruz, takdire havale edemiyoruz.
Yani tedbirimizi de takdirden bilemiyoruz.
Tedbirimizi de takdirden bilsek işte bizim için dünyada daha hiçbir
mihnet, meşakkat kalmaz.
Salih’in sözünü dinle peder
Tedbirine verme keder
Tedbiri de takdir eder
Sen tedbirini al, tedbir senin için farzdır. Tedbirinde eksiklik ver-
me, noksan bırakma, diyor. Ama senin o noksan bırakmadığın tedbir
de takdirdir. Oraya bırak, oraya havale et, oradandır.
İşte böyle efendiler. Allah’a şükür, çok şükür, bin şükür. Bunlar ta-
rikatın nimetleri, tarikatın esrarlarıdır. Tarikatı olmayanlar bunları
anlayamazlar. Öyleyse biz de tarikatı anlayalım, biz de tarikatı yaşaya-
1 Mevlâna Arif Dikgerani, Reşahat, s. 71, BD Yayınları.