Page 105 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 105
Gülden Bülbüllere
Allah da Resulullah da meşayihler de hepsi bize ahlakı tavsiye
ediyor. Amel ve ibadet ahlakla kıymetli oluyor. Ahlaksız olursa,
ameli makbul olmuyor. Kendimize güzel ahlakı örnek alacağız.
Peygamber Efendimiz güzel ahlakı tamam etmek için dünya
alemine geldi. Dünya âlemine ahlakı ile örnek oldu. Ahlak düzgün-
lüğü getirdi, ahlakı tamamladı. Biz de onun ümmeti olmak için
onun ahlakı ile ahlaklanacağız. Evliyaullah’lar, veliler; Resulul-
lah’ın ahlakı ile ahlaklanıyorlar. Veliler Resulullah’ın sıfatı ile
sıfatlanıyorlar da veli oluyorlar. (GB2)
...
Peygamber Efendimiz bir evlilikte, hanımda dört şeye önem ve-
rirmiş. Nikah olabilmesi için:
1. Müslüman olması,
2. Asâletli olması,
3. Güzelliği (vücut arızası olmaması),
4. Zenginliği.
Şimdi tam tersini işliyorlar. En sondakini en başa düşünüyorlar.
Bunlar takdirdir. Mukadderattır ama irâdemiz var. Biraz sa’y
edeceğiz. İradeyi zorlamadan takdire havale edersek bu da bâtıl
itikattır. Sağlam bir itikat değildir. (GB1)
...
Fâtımatü’z Zehrâ Validemiz (Seyyid-i Nisâ), hanımlara o şefaat
edecek. Peygamber Efendimiz’in verdiği yetki ile azâba girecek
hanımları o kurtaracak, hepsini değil.
Şefaat de şöyledir: Bir talebe okur. Mesela on tane dersi var. Bu
derslerin dokuz tanesini vermiş. Bir tanesi kalmış. Not değeri ola-
rak diyelim ki beş alması gerekiyor. Ama öğrencinin notu eğer dört
ise, heyet beş verip kurtarıyorlar. Şefaat meselesi de böyledir. Mu-
hakkak ki sevabımız, günahımızdan ağır gelirse, kurtulacağız. Eğer
günahımız sevabımızdan ağır gelirse kurtulamayız.
Fâtımatü’z Zehrâ Validemiz babasına sormuş:
—Babacığım, ahirette komşu olacak hanımlardan bir tanesini
bana haber verir misin?