Page 134 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 134
Altın Silsile 117
Bir kâmil mürşide varmasan olmaz
Evet, Bayezid-i Bistami Hazretleri, çok akıllı, çok dürüst. Artık
parmakla gösteriliyor. Güzel ahlâkları, güzel fiil ile. Şiblî Hazretle-
ri’nin sohbetlerine devam edermiş.
Sakın şöhret kazanmayın. Şöhrette afat vardır. İşte, mürşit odur
ki: Bir insanın şanını, şöhretini kırsın. İlmini, amelini, her mahare-
tini elinden alsın. (GB3)
…
Nefsini eğer bütün insanlardan değil, hayvanattan da aşağı; ba-
kın, dikkat edin buna! Hayvanattan da aşağı kendini, nefsini gör-
mezse, nefsini bilmiş değildir.
Bayezid-i Bistami Hazretleri, mübarek silsilede Tayfur geçiyor.
“Nebî, Sıddîk u Selman, Kâsım estü Ca’feri Tayfur”. Bayezid-i
Bistami Hazretleri genç yaşta velayete, kemale ulaşmış yani veli
olmuş. Onun kadar genç yaşta veli olan olmamış, yani velayetin
altında olmamış. Çünkü küçük yaşta onun şebabetinde harikulade-
leri varmış.
Reşahat’ta yazar, Şeyh Şibli Hazretleri’nin sohbetine devam
ediyormuş. Fakat Bayezid-i Bistami genç yaşta kendini Allah yo-
luna vermiş. Ahlakıyla, ilmiyle, kemaliyle, zâhirdeki adabıyla, o
kadar çok halka sevilmiş ki o kadar meth ü sena ediliyor ve bütün
hep onu parmakla gösteriyorlar. Cemiyette bunu böyle halk içeri-
sinde methediyorlar. Fakat Şeyh Şibli Hazretleri bir gün büyük bir
cemaate sohbet yaparken Bayezid-i Bistami Hazretleri de girmiş
içeri; oturmuyor, hürmet ediyor, ayakta duruyor.
Eskiden tarikatın bir adabı varmış. Şimdi onu kaldırdılar. Eğer
tarikatın adap diye bir şartı tatbik edilecek olursa şimdi hiç kimse
müritlik yapamaz.
Nefisini de işte bütün; değil insanlardan, hayvanlardan da aşağı
kim görüyorsa, biliyorsa, nefsini o biliyor.
İşte onun için Bayezid-i Bistami Hazretleri, Şeyh Şibli Hazret-
leri büyük bir cemaate sohbet yaparken sohbetlerine gitmiş. Girmiş
içeri, oturmuyor; ayakta, hürmet ediyor. Fakat henüz ayaktayken