Page 37 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 37

Gülden Bülbüllere

            (Veysel Karani Hazretleri’nin köyü). Bir kişi ayrılmış, ona sor-
          muş:
            —Üveys’i tanır mısın?
            —Tanırım, demiş. Ama yüzünü ekşitmiş. İçinden de:
            —Yeryüzünün halifesinin sorduğu adama bak. Ondan daha fa-
          kir, ondan daha miskin, ondan daha zelil adam yoktur, diye düşü-
          nüyor.
          Üveys, köyün develerini güdüyormuş. Görünüşü fakirmiş.

               Hakk’ın emrettiği yola giderdi
               Validesine cânın fedâ ederdi
               Bin deveyi bir akçaya güderdi
               Veysel Karani gibi çobanı nettin
            Bu  kimsenin  Veysel  Karani  hakkındaki  düşünceleri  Hz.
          Ömer’in içine doğuyor. Mübarek celalleniyor. Diyor ki:
            —Ben Hz. Resulullah’tan işittim. Bu kulağımla işittim.
            Hadis-i  Şerif’i  söylüyor.  “İki  kabilenin  koyunlarının  kıllarının
          sayısı kadar ümmetim, Üveys’in şefaati ile ateşten kurtulacaktır.”
            Peygamber Efendimiz’in vasiyeti üzerine Hz. Ali ile Hz. Ömer
          (ra)  hırkasını,  Veysel  Karani  Hazretleri’ne  götürüyorlar.  Ama  bu
          zâhirdeki görüntü. Bâtında ise hilafet gidiyor. Aslında velayet gidi-
          yor. (GB1)
          ...
            Cenabı Hak, “Biz Âdem’i yeryüzüne halife gönderdik. ” buyu-
                                                             18
          ruyor. Ama halife sadece Hazreti Âdem miydi? Hazreti Âdem’in
          hilafeti  kimin  içindi?  Peygamber  Efendimiz  içindir.   Onun  için
          ondaki kıymet, o hilafet onun için verilmiştir.
            Peygamber  Efendimiz’in  mademki  halifelik  onun  hakkıysa  ve
          ona  gelinceye  kadar  bütün  Peygamberler’den  geçmişse  Hazreti
          Âdem’den  başlamıştır.  Fakat  Peygamber  Efendimiz’den  sonra

          18  Bakara 2:30
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42