Page 91 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 91
Gülden Bülbüllere
da, kalkmasında, gezmesinde bütün bunlarda bir ölçü var. Ya Ce-
nabı Hak Kur’an ile bildirmiş ya da Peygamber Efendimiz o sünne-
ti kendisi işlemiş. Onda görülmüş bize sünnet olarak kalmış.
Şimdi Peygamber Efendimiz’den ve ashaptan sonra neler icat
edilmişse bunların hepsi bid’at olmuştur.
Yalnız burada şimdi bid’atı da ulemâ ikiye ayırıyor: Bid’at-ı ha-
sene, bid’at-ı seyyie diye.
Bid’at-ı hasene hayra doğru, sevaba yönelenler. Bid’at-ı seyyie
ise günaha yakın olanlar, şerre kayanlardır. Şimdi biz burada
bid’at-ı seyyie mi, bid’at-ı hasene mi olduğunu nereden bileceğiz?
Ancak burada:
Bırak bu masiva ile hevayı
Piri Sâmî gibi bul reh numayı
Delil eyle o zatı evliyayı
Bu berzah âlemin geçmek dilersen
Beka gülşanına göçmek dilersen
İşte ancak fırka-i nâci kim ve nasıl olduğu burada meydana çı-
kıyor. Peygamber Efendimiz, “Kitap’a ve sünnetime sarılanlar
fırka-i nâcidir. Kitap’tan ve sünnetimden ayrılanlar fırka-i nârdır.
Benim ve ashabımın izini izleyenler fırka-i nâci; benim ve ashabı-
mın izinden kayanlar fırka-i nârdır.” Buyuruyor.
Bunu biz nereden anlayacağız? Ancak şuradan anlarız; bizim
bir önderimiz, delilimiz, Mürşidimiz var, ona Allah bildiriyor.
Onun kalbine zuhurat, ilhami olarak Cenabı Hak doğduruyor, bildi-
riyor. (GB5)
...
Peygamber Efendimiz’in emridir:
“Tefrika yapmayın, bölünmeyin, parçalanmayın.”
Tefrika zamanına ulaştınızsa hakkı nerede gördünüzse oraya gi-
din. Şimdi hepsi de benimki hak diyor. Biri öbürünü bâtıl sayıyor.
İslâm’da böyle bir şey olur mu? Ancak birleşmek var. Ancak, şe-
riat, tarikat var. Evet, şeriat zâhirde birleşmeyi emrediyor. Birleşin.
Tefrikaya düşmeyin, kim ki tefrikaya düşüyorsa Kitap’tan Sün-