Page 87 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 87

Gülden Bülbüllere

            Ya, insanları aldatmak da böyledir. Eğer insan göründüğü gibi
          olmazsa  aldatmış  olur,  olduğu  gibi  görünmezse  de  yine  aldatmış
          oluyor. Aslında bu nereye dayanıyor?
            Bakın münafıklığın üç sıfatı vardır. Bunu yine bize Peygamber
          Efendimiz buyuruyor (S.A.V.). Mesela bir insan;
                •  Vaadinden hulf ederse (vazgeçerse),
                •  Emanete hıyanetlik ederse,
          Münafıklığın bir sıfatıdır. Eğer vaadinden hulf ederse münafıklığın
          bir sıfatıdır.
                •  Yalan  söyler,  yalanını  da  inandırmak  için  yemin  de
                   ederse,
          Münafıklığın sıfatıdır, bu üç fiilin sahibi münafıktır. (GB4)
          …
            Öbür dinlere ve Peygamberlere inanıyoruz. Fakat bizim dinimiz
          İslâm’dır.  Kitabımız  Kur’an’dır.  Peygamberimiz  Hz.  Muhammed
          (S.A.V.)’dir.  Onun  için  biz  geçmiş  ümmetlerden  farklıyız.  Ama
          fesat ümmet zamanındayız. Bunu da bilmeliyiz.
            Peygamber Efendimiz: “Bir sünnetimi işleyene yüz şehit sevabı
              49
          var. ” buyuruyor. Bir emri daha var. Ashabına buyuruyor ki:
            “Ey  Ashabım!  Sizler  öyle  bir  zamanda  geldiniz  ki;  Allah’ın
          emirlerinden  onda  dokuzunu  işleseniz  de  bir  tanesini  işlemeseniz
          helak olursunuz. Ama öyle bir zaman gelir ki, Allah’ın emirlerinin
                                                                50
          onda birini işlerler, dokuzunu işleyemezler onlar kurtulurlar. ”
            Bu bir Hadis-i Şerif.
            Niçin?  Onlar  nur-u  nübüvvetin  içine  girdiler.  Nur-u  nübüvvet
          zamanında halk edildiler. Peygamber Efendimiz’i gün gibi aşikâr
          gördüler. Bizler gıyaben biliyoruz. Allah’a şükür ki inananlardanız.
          Bu da Allah’ın ihsanı, Peygamber Efendimiz’in şefaatidir. Bu za-
          manda fesat ümmetten değiliz. (GB1)


          49  İbni Adiy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, 2:739
          50  Tirmizi, Taberani
   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92