Page 27 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 27

Gülden Bülbüllere                                                   22

          Gülden Bülbüllere 2-1

          Allah'a şükür bizim cemaatimizin Allah'a bir itikatı var ki Cenabı Hak
          hidayet etmiş. Velilerini, sevdiklerini sevdirmiş. Allah'ın bize en büyük
          lütfu,  ihsanı  râbıtamızdır.  Meşâyihimizi  sevmek,  meşâyihimize
          inanmaktır.
          Çünkü niçin:
            Gönlüme nakşoldu hubb-u cemâli
          Meşâyihimin yüzünün sevgisi, gönlüme işlendi diyor.
            Terk eyledim cümle hep kîl u kâli
          İnsanların ne varsa kalbinde var. Kalbine gelen diline geliyor. Kalbine
          gelenin icraatına geçiyor.
          Kîl u kâl: Dünya arzuları
          Bunları  terk  etmiş.  Neden  terk  etmiş?  Evliyaullah'ın  sevgisi  onun
          gönlünde. Bu sevgi gönlünde tecelli etmiş. Her şeyi gönlünden atmış.
            Dünya-perestlerin çok ise malı
            Bizim de İmam-ı zamanımız var
          İmam-ı zaman: Meşâyih.
          Dünyaperestlerin malı, mülkü çok ama benim de mürşidim var.
            Hak ile sevdiğimin var mı vebali
          Allah için sevilen bir şeyin vebali olmaz. Nefs için sevilen ne olursa
          olsun  ağyardır.  Fitnedir.  Allah  için  sevilen  bir  şeyi  Allah  size  nasip
          etmiş.  Bu  sevgiyi  muhafaza  etmek  lâzım.  Bu  muhabbettir.  Nerden
          geliyor. Şeyh Efendimizin iki kaşının arasından gelen ilahi feyiz, Allah
          sevgisidir, nûrdur. Başparmağımız kalınlığında. Ama insan bu sevgiyi
          büyütebiliyor.  Kocaman  ağaç  bir  çekirdekten  meydana  geliyor.
          Çekirdek  ufacık  bir  şey  ama  büyüye  büyüye  ulu  ağaç  oluyor.  Bizim
          kalbimizdeki  cüzî  muhabbet  de  büyür  büyür.  Kalpte  büyür.  O
          çekirdekten  büyüyen  ağacın  çekirdeğini  bir  diken  var.  İnsanlardaki
          cüzî  muhabbet  büyüye  büyüye  küllî  muhabbete  ulaşıyor.  Cüzî
          muhabbet bir katredir. Küllî muhabbet deryâdır. Kara topraklarından
          kaynayan  sular,  nehirle  birleşirler.  Denize  ulaşmak  isterler.  Nehre
          karışmayan su deryâya ulaşamaz. Deryadan mânâ Cenabı Hakk’ın zatı.
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32