Page 52 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 52

Aşk ve Mahviyet                                                      47
          Terk-i can olmayınca da Cânân'ı bulamaz. Buyuruyor ki: "Kulum ver
          beni de al beni." Neyi verip de O'nu alacağız? Allah'ın bizde neyi var?
          Allah  bize  çok  nimetler  bahşetmiş.  Görmemiz,  işitmemiz  bunların
          hepsi Allah'ın lütfu değil mi? Bunlarla Allah kazanılmaz. Hayır.
          "Kendi ruhumdan ruh üfledim." buyuruyor. Allah'tan gelen o ruhtur.
          Eğer o ruhu Allah için verdiysen, Allah'ı aldın.
            Te'âlallah ne hûb zîbâ yaratmış kâmil insanı
            "Nefahtü fîhi min rûhi" deminde kılmış ihsânı.
          İşte sana üflenen odur. Allah'tan gelen de odur zaten. İnsanların cânı
          çok tatlıdır. Her şeyi cânı için yok eder. Cânını ne için yok edeceğini
          bilemez.
          İşte meşâyih bildiriyor: "Senin nimetin bu. Yolu da budur. Nimetin
          şuradadır. Onun bahası da şudur. Yol nedir? Şeriat, tarîkat. Nimetin
          nedir?  Ruyetullah.  Bahası  nedir?  Can  vereceksin."  Can  gitmeden
          cânân ele geçer mi?
          Niçin diyor ki:
            Cânım demem ben bu tendeki câna
            Eğer vâsıl eylemezse Cânâna
            Âhir bu dert beni eyler divâne
            Dermân için sen Lokmane gelmişem.
          Elhamdülillah  çok  şükür.  Bin  şükür,  nihai  şükürler  olsun.  Allah
          nimetimizin  münkiri  etmesin.  En  büyük  nimeti  bize  vermiş.  Bizi
          Müslüman halketmiş. Sevgili habibine ümmet etmiş. Bize varisi olan
          velilerini tanıtmış. Sevdirmiş.
          "Hiç  nimet  olur  mu  bundan  ziyade"  idrak  eden  böyle  buyurmuş.
          Tarîkatı tadan böyle buyurmuş. Tasavvuf kelâmı bu. "Hiç nimet olur
          mu, bundan ziyade." Nedir bu?
            Şeyhim benim sultan imiş
            Hak'tan bize ihsân imiş
            Can derdine dermân imiş
            Görün beni aşk n'eyledi?
            Âhiri derviş eyledi
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57