Page 55 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 55
Gülden Bülbüllere 50
Gülden Bülbüllere 2-10
İlim insanları yükseltiyor. Ama aslında ilim insanları alçaltsın ki Allah
yükseltsin. Âlim olanlar tabii ki seçilmişlerdir. Cenabı Hak da ne
buyuruyor: "Sizin bileninizle, bilmeyeniniz bir değilsiniz." Bilen
bilmeyenden farklıdır.
Ama bu bilmenin de kaç türlü anlamı var? Bir âlim olmakla ben
biliyorum demek mi oluyor? Yunus Emre ne demiş:
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır?
İlimden manâ, kendini bileceksin. Kendini bilmedikten sonra sen âlim
değilsin. İlim bir taraftan zâhirde ilim sahibini yükseltir. İlim sahibini
yükseltir ama, ilim sahibini halk yükseltecek; kendisi değil. Kendisi
ilminden dolayı yükselirse, onu Allah hakîr eder. Çünkü ilminden
dolayı yükselmek demek, kendisinde gurur kibir oluşması demek
oluyor. Halkı kendisinden aşağı görmek demektir.
Bir âlim tarîkata girmezse ilminden geçemiyor. Şeriatda ilim, ibâdet,
hayır çok kıymetlidir, çok geçerlidir. Zâhir âlimlere göre. Ama
tarîkatta bunların hiçbir kıymeti yoktur. "Ameli güzel işle. İşlememiş
gibi bil." diyor. Bir hadis vardır: "Kişi ameli ile cennete giremez."
Ancak nasıl girer cennete? Allah'ın fazlı, tevfiki, kişinin mertliği ile
girer.
Yani kişiye Allah cenneti ikram ederse, kişi de mert olursa cennete
girer. Burada mertlik denilince nefsi yenmektir. Nefsini yenmek.
Tarîkatta ne var? Cânı vermek var. Cânân'ı bulacaksın. Cânân'dan
mânâ Allah.
İki türlü fakirlik vardır. Maddî fakirlik, manevî fakirlik, ikisi de ge-
çerlidir. Maddî fakirlik cenneti kazandırır. Manevî fakirlik Allah'ı
kazandırır.