Page 7 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 7
Gülden Bülbüllere 2
Öbürü beni sevdi diye ona iyi diyeceksin, ama diğeri dövdü diye ona
kötü demeyeceksin.
Gelin dergâha dervişler
Kılalım zevk ü cünbüşler
Hüdâ'nındır kamû işler
Bu meydan-ı muhabbettir
Şefîimiz Muhammed'dir
Mürit daha müptedi âleminde. Varlığından kurtulamamış. Varlığından
kurtulsa zaten müritlikten meşâyihliğe geçiyor. Zaten biliyorum
demekle ne oluyor insanların ilmi, ameli ne oluyor? Perdeliyor.
Kelam-ı kibarda geçer :
Bu gaflet uykusundan kalk kamu bildiklerin bırak
Cihana bir güzelce bak gelen durmaz gider yâ Hu
Senin bildiklerini bırak. Ne kadar olsa mürit irâde sahibi. Yani daha
kendi varlığında. Bildiklerini unutamamış atamamış. Veliler
atmışlardır. Bilgilerini atmışlardır. Çünkü onların bilgisi Hak'tan
oluyor. Kendilerinden değil, kendi bilgilerini atmışlar. Cenabı Hakk’ın
bilgisi tecelli etmiş. Demiyor mu Cenabı Hak:
"Konuşan dili biz oluruz."
Ledünni ilmi budur, kalp ilmi budur. Tasavvuf ilmi budur. Dervişlik
büyük bir sıfattır. Yüzüne silleyi vuranla ağzına helvayı veren bir
olmuşsa derviştir. Dervişlik bir elenmiş topraktır. İnce elenmiş toprak.
Buna biraz da su ilave edince, o kadar güzel yumuşak bir toprak olur
ki ona basan ayak incinmez. Ayağına toz da konmaz. Dervişliğin bir
sıfatı da bu.
Evet ama nasıl derviş olur insan?
Oldum vatanımdan cüdâ
Görün beni aşk neyledi
Yaktı bizi aşk-ı Hüda
Görün beni aşk neyledi
Âhiri derviş eyledi