Page 129 - Salih Baba Divanı
P. 129

53- Hepsini kuşatmış, sahip ve   Ârif ölmekten kaçar mı cânını cânân alır
        bekçisidir adem.        Kurtarır ağyâr elinden anı şîrânı adem           58
      54- Hüda'nın baktığı yer, büyük
        Allah evi ondadır.
      55- Gizli hazine sırrının açıklığa   Sırr-ı "mûtû" zümre-i âşıkların bayrâmıdır   59
        çıkışı oldu adem.       Devlet-i mülk-ü bekâdır semti seyrânı adem       60
      56- Dalgası  denizler  gibi  olan
        bir okyanustur.         Gaflet ehli yüz çevirir eyler andan nefreti
      57- Alemlere hayat verir, sabahı   Bilmez arkasından alır bâr-ı gîrânı adem   61
        ve güneşi adem.
      58- Yabancılar elinden kurtarır
        onu, aslandır adem.     Her belâ-yı renci mihnetten anı eyler halâs      62
      59- Kalplerin  mutmain  olması   Ehl-i derdin derdlerinin oldu Lokmânı adem
        aşıkların bayramıdır.
      60- Ölümsüzlük devletinin mül-   Rûz u şeb cehd et birâder sen seni yok idegör   63
        kü, gezinti yeridir adem.
     61- Bâr-ı girân: Ağır yük.   Mâsivânın zulmetinin mâh-ı tâbânı adem         64
      62- Sıkıntı ve eziyetle belaladan
        onu kurtarır.           İşbu deryâlar adem şehrinde bil bir katredir     65
      63- Gece gündüz çalışıp varlı-   Yokdurur hergiz nihâyet haddi pâyânı adem   66
        ğın yok et.
      64- Allah'ın  dışındakilerin  ka-
        ranlığına ay ve güneş gibi-   İşbu dehrin şöhretine şânına aldanma kim
        dir adem.               Bî-hayat olur kamusu vermese cânı adem           67
      65- Bu denizler adem şehrinde
        bir damla gibidir.      Varlığın sonu fenâdır yokluğun sonu bekâ
      66- Ucu bucağı, başı sonu   Her kemâle irgürür bil cümle noksânı adem      68
        yoktur ademin.
      67- Canını vermeyenlerin hep-
        si ölü olur.            Varlığın cümle ademden almadın mı ey püser       69
      68- İrgürmek: Eriştirmek.   Gelmedin mi bu cihân mülküne üryân(-ı) adem    70
      69- Varlığın hepsini ademden
        almadın mı ey oğul.     Harfi savtı olmayan bir mekteb-i ulyâdır ol
      70- Bu dünyaya çırılçıplak gel-                                            71
        medin mi.               Bunca elfâzın kamu hubb-u suhandânı adem         72
      71- Harf ve sesi olmayan bir yük-
        sek okuldur.            Vâsıta oldu arada Hazret-i Rûhul-emîn            73
      72- Bu kadar konuşmanın hep-   "Kenz-i Mahfî"den zuhûru Kâf-ı Kur'ân'ı adem   74
        sinin en güzel sözü adem.
      73- Arada vasıta oldu Cebrail
        aleyhisselâm.           Zâhirâ derler adem şehrinde birşey yokdurur      75
      74- "Kenz-i Mahfî": Saklı hazine.   Nerden aldı bu kadar dürr-i Bedahşan'ı adem   76
      75- Adem şehrinde alınıp satı-
        lan bir mal yoktur.     İns ü cin vahşi tuyûra hükm eden bir serveri     77
      76- Öyleyse nerden aldı bu inci   Âhiri gör n'etti tahtıyla Süleymân'ı adem   78
        ile mercanı adem.
      77- İnsan, cin, hayvan ve kuş-
        lara emreden bir başkanı.   Kuvvetine mâlına mağrûr olanlar noldular
      78- Ahiri: Sonunda.       Koydu yerler altına birçok Nerimân'ı adem        79
      79- Yer altına koydu öldürdüğü
        pehlivanları adem.      Bunca davâ-yı enâniyet edenler noldular          80
        Neriman: Zaloğlu Rüstem'in   N'etti Firavn ile bunca ehl-i tuğyânı adem
        babası.                                                                  81


                                                        124
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134