Page 136 - Salih Baba Divanı
P. 136
106
Zelîl-i âciz-i abd-i Hudâ'yem 1 1- Hüda'nın aşağılık, aciz kulu-
Tarîk-i Nakşibend'e cân fedâyem yum.
Muhibb-i çâr-ı yâr-ı Mustafâ'yem 2 2- Dört dostu severim (Ebube-
Tarîk-i Nakşibend'e cân-fedâyem kir, Ömer, Osman ve Ali r.a.).
Der-i Sâmî'de bir kemter gedâyem 3 3- Sami'nin kapısında aciz bir
dilenciyim.
Ömür sermâyesin verdim hebâya 4- Hz. Resul'ün abasına aldığı
Mukârin olmadım Âl-i Abâ'ya 4 (Hz. Ali, Fatıma, Hasan ve
Hüseyin r.a.) lara yakın ol-
Habîbullah'a geldim ilticâya 5 madım.
Tarîk-i Nakşibend'e cân-fedâyem 5- İlticâ: Sığınmak.
Der-i Sâmî'de bir kemter gedâyem 6- Andelîb-i Kudsiyân: Mukad-
des bülbül (mürid).
Ki ben bir andelîb-i kudsiyânım 6 7- Âşiyân: Yuva.
Bilinmez kande kaldı âşiyânım 7 8- Nâtüvân: Zayıf, kuvvetsiz.
Bu âlemde garîb-i nâtüvânım 8 9- Kalemden parçalanıp gezin-
Tarîk-i Nakşibend'e cân-fedâyem meye geldim.
Der-i Sâmî'de bir kemter gedâyem 10- Kement: Bağ, ayak bağı.
Kalemden şak olup seyrâne geldim 9
Bulut yağmur olup ekvâne geldim
Nebât hayvân olup insâne geldim
Tarîk-i Nakşibend'e cân-fedâyem
Der-i Sâmî'de bir kemter gedâyem
Zuhûratım Muhammed'den Ehad'den
Bu kesret âlemi hubb-u Samed'den
Halâs et bizleri şâhım kemendden 10
Tarîk-i Nakşibend'e cân-fedâyem
Der-i Sâmî'de bir kemter gedâyem
Bekâ sultanlarının kullarıyız
Hakîkat bâğının bülbülleriyiz
Şahâdet âleminin erleriyiz
Tarîk-i Nakşibend'e cân-fedâyem
Der-i Sâmî'de bir kemter gedâyem
131