Page 21 - Dosta Doğru Dergisi 5. Sayı
P. 21
Din, bu boyutta, görülen alemi, görülmeyene, dolayısıyla dindarın “bireysel” iç dünyasını (reel,
rasyonel ve ideal anlamdaki dünyasını) Kutsal'ın gerçek dünyasına (mutlak, değişmez, nüfuz edici
dünyasına) bağlar. Müminin sosyalleşerek veya ferdileşerek mukadessastı tecrübe etmesini sağlar.
Kutsal Varlık olan HakkTeala Aşkın'dır. Bu alan iman alanı olduğundan, kutsallık alanına nüfuz
edebilen bir araçtır. Dindara mümin ismini vermektedir. Bu boyut doğal olarak psikolojiktir.
Duygusallık, mistik fenomenler öne çıkar. Yine bu alan sübjektiftir. Sevginin ötesine taşan iman, kalbi
bir bilgi olarak aynı zamanda bazen bencil davranabilir. Temel gayesi, ruhun bireysel olarak teravetini,
huzur ve saadet arayışını sağlamaktır. İman müminin kalbini saran bir eylem olarak daima gelişim
gösterir. Dindardaki iman, modern kavramlar olan sempati, empati, aşk gibi duygulardan da önde ve
ilerdedir.
Mümin insan kendini bu alanda daha çok “dindar” kimlikle hisseder ve bu kimliğiyle ibadet
esnasında imanın lezzet ve tadını alır. İman boyutu aynı zamanda ilahi tanrısal hitap alanı olduğundan
Abid ile Mabud arasındaki ilişki doruk noktasına çıkar. Kelam gibi İslami bilimlerin yanında modern
bilimlerden Dinler Tarihi, din antropolojisi, din psikolojisi bu boyutla ilgilenirler. Bu boyutun zirve
eylemi şudur; hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inanan mümine, Allah ilahi nimetleri alenen
bahşeder”.
II. AMEL/İSLAM BOYUTU
“Şerîat ilmiyle eyle amel sen
Derûnun şehrine kur bir temel sen”
……………………
Riya ile olan amel seni nârdan halâs etmez
Aceb ismin gibi bilmem amel kıldın mı sen Salih”- Salih Baba
İslam dininin aynı inancı paylaşan müminleri bir ümmet binası içinde birbirlerine bağlayan
sosyal yönü vardır. Kuran-ı Kerim, bunu “İslam” kelimesiyle ve “salih ameller kavramıyla” açıklar.
İslam'ın bu alanda beşer boyutu öne çıktığından yani salih ameller, imanın somut halleri olarak ortaya
çıkardığından dinin ismi de İslam olmuştur. Dindarlar bir toplumdaki insani ilişkilerini ve hayatın
anlamların hatta İslam'a dayalı dünya görüşlerini karşılıklı salih niyetlere dayalı işbirliklerine
bağladıklarından bu alanda müminin ismi Müslüman olarak daha fazla öne çıkar. Bu boyut dolasıyla
tamamen sosyolojik olduğundan objektiftir ve başkaları tarafından değerlendirilmelere açıktır.
Müslüman hal ve hareketleriyle İslam'ını zahiren de olsa göstermek zorundadır.
20 Mayıs 2014 Dosta Doğru