Page 16 - Dosta Doğru Dergisi 5. Sayı
P. 16
Cenab-ı Hak; “Ben bir gizli hazine idim, bilinmek için insi cinni yarattım.'' buyurmuştur. Hak'kın zat-ı
ilahisini idrak mümkün değildir. Bunun dışında, Allah'ı bilip Allah'ı bulmayada mevcut kabiliyetleriyle
insanoğlu müsaid yaratıldığından, gayret edip sebebine yapışarak Allah'ı bulması, Allah 'ın bilinmek
istemesidir ki, Dede Paşa (K.s) Hazretlerinin buyurduğu gibi “nasibi olanlara Cenab-ı Hak edasız artırsın ve
nasibi olmayanlara da edasız halketsin.''
Madem 'ki Cenab-ı Hak tanınması için insanları, cinleri halk ettiyse, bununda mahremi
Efendimiz(S.A.S) olduğuna göre, Efendimizden (S.A.S) daha fazla bilen, O'na daha fazla yaklaşan ve O'na
giden olmadı.
Cenab-ı Hak; “Kâbe kavseyni evedna'', habibim sen bana iki kaşın yaklaştığı kadar yaklaştın
buyuruyor.
Çü doğdun Mekke' de kıldın Medine şehrine hicret
Kamu ebrarın imanı çü sensin ya Resulallah
Zuhuratın mukaddemdir melaikinsi cinden hem
Dü-alemde Ebül-ervah ki sensin ya Resulallah
Ondört asır evvel, yine bir böyle geceydi, kumdan ayın ondördü bir öksüz çıkıverdi! Lâkin, o ne
hüsrandı ki; Hissetmedi gözler, mısralarıyla şair M.Akif ERSOY, Efendimiz (S.A.S) 'in doğuşunu dile
getirmiştir. Evet sevgili peygamberimiz 20 Nisan 571 pazartesi günü Mekke'de doğdu. Babası
Abdullah, annesi Amine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma,
anneannesi ise Berre'dir. Bütün bu zorluklara rağmen Hz Peygamber İslam'ı yayma (tebliğ)
çabalarını sürdürdü. Yüce Allah'ın izni ve buna bağlı olarak Hz. Peygamber 'in müsaadesi üzerine
Müslümanlar Mekke'den Medineye göç ettiler. Bu Olaya Hicret denir. En sonunda Sevgili
Peygamberimiz de, Hz Ebubekir 'le birlikte Medine'ye göç etti. Bu göç Mekkeli puta tapıcıların Sevr
mağarasından başlayarak hemen hemen Medine'ye kadar süren şiddetli takiplerin altında
gerçekleşti. Efendimiz (S.A.S) Medineli Müslümanlar yani Ensar ile Muhacirler arasında kardeşlik
kurdu. Doğru sözlü, hayırhak, hamiyet ve fazilet sahibi iyi kimselerin hepsinin imanı Resulallah
'ın(S.A.S) izinde gitmek ve o'na ve ona noksansız inanmaktır. Bu durumda kişi sevdiği ile birlikte olur.
Allah (c.c) buyurdu; “( Ey Muhammed) De ki; Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve
günahlarınızı bağışlansın.'' “Ve sen (Ey Muhammed) elbette yüce bir ahlaka sahipsin.''
Dosta Doğru Mayıs 2014 15