Page 28 - Dosta Doğru Dergisi 7. Sayı
P. 28

mış, alet ustayı anlayabilir mi? Anlayamaz. Ama usta aleti          Ama tarikatımız da tamam olursa o zaman ne oluyor? Melekî
yapmış, anlar.                                                        sıfata geçiyoruz. Yani beşerden daha üstün bir sıfata geçiyoruz.
                                                                      Beşerde olmayan bir güzellik, beşerde olmayan bir özellik,
 Onun için evet, ruh âlemi var. Ruh âlemine ulaşacaksın ki            olmayan bir sıfata geçiyoruz.
ruhundan haberdar olursun ama haberdar edemezsin.
                                                                       O da Cenabı Hak, “Biz insanı güzel halk ettik.” buyuruyor.
 Ondan sonra sır âlemi, üçüncü sır âlemi var. İnsan kalp âle-         “İnsanı mükemmel halk ettik, insanı çok kıymetli ve güzellerin
minden geçmezse, ruh âleminden geçmezse; yani kalp âlemine            güzeli halk ettik.”[10] diye Cenabı Hak buyuruyor.
ulaşmazsa, ruh âlemine ulaşmazsa sır âlemine ulaşır mı?
                                                                       İşte bu insandaki güzellik üçtür:
 Bak zâhirde şeriat var, tarikat var, hakikat var, marifet var.        Allah korusun, bir güzellik var ki; ameli yok, günah, sevap
Şeriatı olmazsa ya da eksik olursa tarikata geçemiyor. Tarikatı       bilmiyor, edille-yişeriyeyi yaşamamış, hayvani sıfatta, fakat
tamam olmazsa hakikate geçemiyor. Hakikati tamam olmazsa              onun da bir yüz güzelliği vardır. Boyası - cilası, süsü - püsü
marifete geçemiyor.                                                   vardır. Vechinde veya yapısında bir güzellik vardır. Ama bu gü-
                                                                      zellik ancak ve ancak bu dünyada ve bu gençliğindedir. İhtiyar
 İnsanlarda letâif makamları var. İnsanın yükselmesi için, ulvî       olduğu zaman, bakın dikkat edin, veçhen, cismen, zâhirde güzel
âleme çıkması için, kıymetini bulması için, büyüklüğünü elde          görünenler, boyası - cilası olsa da olmasa da güzel görünen-
etmesi için, güzelliğini elde etmesi için, ruhu bu makamları          ler, ihtiyar olunca onların sıfatları tamamen değişecek. Allah
idrak edecek, geçecek bu makamları.                                   korusun, sanki o gençliğindeki cisim sıfat gitmiş, başka bir sıfat
                                                                      gelmiş.
 İşte birincisi, kalptir. Kalp makamı, kalpten başlıyor. Zaten         Ama ameli olanların sıfatları böyle değil. Ameli olanlar, o
zikrimiz de kalpten başlıyor. Ama bu kalp âlemi açılıyorsa            gençliğinde güzel görünüyorlarsa ihtiyarlıklarında daha çok
ondan sonra terakki edeceksen nereye gidiyorsun? Ruh âlemine          güzelleşiyorlar. Bir Nur-u Muhammediye görünüyor onların
geçiyorsun. Oradan da sır âlemine geçiyorsun, oradan da ahfa          yüzünde. Bir güzellik görünüyor sözlerinde, hareketlerinde,
âlemine geçiyorsun.                                                   görünüşte bir güzellik görünüyor. Zaten bu zâhirde de belli
                                                                      oluyor.
 İşte sır âlemine geçilmezse o zaman sendeki sır da, âlemlerde-        Öyleyse demek ki hayvani sıfattan bizi geçiren ne olacak?
ki sır da, Rabbimizde olan sır da, Peygamber Efendimizde olan         Şeriat. Tamam, hayvani sıfattan beşeri sıfata geçtik.
sır da, mürşidinde olan sır da bilinmez. Bilinir, bildiremez; bilir    Beşeri sıfattan bizi kemal sıfata geçiren ne olacak? O da tari-
bildiremez; görür gösteremez.                                         kat.
                                                                       Tarikatın şartları ne? Muhabbet, İhlâs, Âdap, Teslim. Bunlar
 Onun için sırlar, o zaman aşikâr olur. Sır âlemi öyleyse burada,     olmazsa geçemeyiz.
 Bilinmez, âlemin sırrı nihândır                                       Eğer bunlar olur beşeri sıfattan melekî sıfata geçersek bir defa,
 Dört şâhın hükmüyle döner cihândır                                   en evvel kalp âlemi açılacak bizde. Tarikatsız olmuyor. Çünkü
 Ârif olanlara özge seyrândır                                         niçin? Bu senin kalbin neyle açılacak?
 Kâmile her eşyâ olmuş bir evrâd                                       Senin bir defa ehlinden almış olduğun bir zikir var, o zikri
 Burada diyor ki insan da bir âlemdir, bunun dönmesi lazım,           yapmakla; tarikatın yasakları vardır, yasaklarından kaçmakla
değişmesi lazım. Mesela şimdi bak, bu sehpanın burası başka,          olacak.
arka tarafı başka; altı başka, burası gibi değil. Burasında bir cila   Yasakları nedir tarikatın? Gerçi şeriatta da vardır, tarikatta da
varsa öbür tarafında yoktur. Veya bir nakış varsa öbür yüzünde        vardır ama şeriatta, tarikattaki gibi tamamen temizlenmiyor.
başka bir nakış varsa, dönmesi lazım ki görünsün.                     Şeriatta tamamen temizlenmiyor.
 Onun için burada, dört şahtan murat, zâhirde bir defa                 Mesela bak, şeriat demek; bir ağacı hızardan geçiriyor. Dalını,
edille-yişeriye olacak. Bu edille-yişeriye bizi, hayvani sıfattan     budağını, çirkinini kesip bir tahta yapıyor diyelim. Fakat o ağaç
beşeri sıfata geçiren oluyor.                                         tornadan geçmese onda bir güzellik olmuyor.
 Edilleyişeriye olmazsa hayvani sıfatta kalıyoruz.
 Hayvani sıfatta kalırsak nardan kurtulamayız.                                                                           dosta doğru - şubat 2015 27
 Eğer şeriatımız olursa hayvani sıfattan beşeri sıfata geçiyoruz.
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33