Page 26 - Dosta Doğru Dergisi 7. Sayı
P. 26
bimiz dolacak ki boşluk olmasın oraya daha başka bir şey müsavi olan zarardadır.”[8] buyuruyor. Hâlbuki bu, amelde
girmesin. Onun için: değildir aslında.
Âteş-i aşkınla yandır Sâlih’i Ama yine amelde de vardır. Amelde de olacak. Amelde de
buyurmuş. Yani bende olan bu sevgini çoğalt, kalbimde çoğalt farklılık vardır. Niçin bu kadar ulemalar çalışmışlar, göz nurları
ki bu sevgi beni ihâta etsin. Varlığımı yok etsin. dökmüşler kitaplar yazmışlar, zâhir şeriatta efdaliyet aramışlar
Nasıl ateş cisimleri yok ediyorsa o sevgi de benim varlığımı, değil mi? Bunları da arayacağız, bunları da yapacağız.
benim benliğimi yok etsin.
İnsanlarda cüzî irade var, küllî irade var. Ama en efdal olan amel de mahviyetle olan ameldir. Ameli
Küllî iradeye geçen kimlerdir? Âşıklardır. güzel işle, işlememiş gibi bil. Bu da ancak aşka duçar olacaksın
Evet, ilim de var, amel de var. ki ameli yaptım, değil yapamadım, diyebilesin. Yaptım demek
İlim, amel de irade ile oluyor. varlık oluyor, yapamadım demek makbul oluyor. Evet, efendiler;
İrade ile ilim elde ediliyor, irade ile amel elde ediliyor. İrade de
çok kıymetlidir bizim için. Şarâb-ı lebinle kandır Sâlih’i
Bizim için iradede iki türlü aldanma var. Ama şeriatı olan, buyurmuş. Leb, dudaktır, şarap da keyif veren bir şey insan-
tarikatı olmayanlardaki aldanış şudur: Cüzi iradesi farzdır. lara. Ama senin dudaklarından çıkan sözlerin insanları mest
Eksiklik bırakırsa ne olur? Küfre götürür insanı. Allah’ın azabı- eder.
na girer, rahmetinden uzaklaştırır. Şarap ikidir: Biri nefse mestlik verir biri de ruha mestlik verir.
Ama tarikata geçince iradeye sahip olmak da nimetine ulaştır- Ruha mestlik veren şarap, Allah sevgisidir. Nefse mestlik veren
maz, yolunu tamamlamaz, yolunu eksik bırakır. de bildiğimiz şarap. Ondan keyif alıyor ki onu içiyor; almasa
Bu yol nedir? Şeriat, Tarikat, Hakikat, Marifet. niye onu içsin? Günah olduğunu bildiği halde ondan almış
Bir insan hakikate ulaşamazsa yolunu tamamlamış değildir. olduğu keyfe dayanamıyor, o günahı işliyor. Onun zevkine
Hakikate ulaşmak için tarikatı olacak. dayanamıyor, o günahı işliyor.
Tarikatta da işte şu vardır ki: Aşk. Ama bir şarap da var ki ruha veriyor bu mestliği, bu keyfi.
Ancak onun kalbinde aşk-ı ilahi, Allah aşkı, Resulullah aşkı, Onun için:
Meşayih aşkı onun kalbinde çoğalacak ki dünya çıksın onun Bu aşk bir bahr-i ummandır
kalbinden. Evlat sevgisi çıksın, mal sevgisi çıksın. Aşk, bahr-i ummandır, bahr-i umman da büyük deryadır.
Makam, mevki, ilim, amel bunlar hep varlıktır insanlarda. Bu aşk bir bahr-i ummandır
Hatta insanın kendi sa’yı da varlıktır. Buna had ü kenar olmaz
İlim elde eder, ilim çok kıymetlidir. İlim ile çok terakki eder. Delilim sırrı Kur’an’dır
İlmiyle terakki etmek de daha sonra ona manidir. Bunu bilende ar olmaz
Ameliyle çok terakki eder. Ameliyle terakki etmek de daha Kur’an’daki sır nedir?
sonra ona manidir. Kur’an’daki sır şudur efendiler: Cenabı Hak “Nahnuakrabu”
Eğer o ilminden amelinden geçemezse o zaman nedir? Terakki buyuruyor. “Ku-
edemez. Yolunu bitirmiş değildir. lum ben
Çünkü bu yol mahviyet yoludur. sana
Mahviyete nasıl düşülür? şah
Ancak insan cüzi iradesini kaldırırsa ortadan o zaman mahvi-
yete düşer. dam-
Ama cüzi irade ne zaman kalkar? arın-
Cüzi irade şu zaman kalkar ki: Sen bir yolcusun o yoldan dan daha
yürümen için sana bir silah vermişler, bir de at vermişler, binek yakınım”[9].
vermişler. O atla, o silahla, o binekle gideceksin. Vasıtayla
gideceksin vasıtan yoksa gidemiyorsun. Silahın yoksa gidemi- Bu şah damarından daha yakın olan Allah’ı biz nasıl yakın
yorsun, sade vasıtayla gidemiyorsun. Çünkü eşkıyalardan bileceğiz?
silahınla kendini koruyacaksın. Vasıtanla da yol alacaksın. İşte
insanlarda ilim, amel budur. Ancak onu çok seveceğiz ki onun sevgisiyle kalbimizi doldura-
Allah’tan geldik Allah’a gideceksek böyle ama o nereye kadar cağız ki ondan sonra Kur’an’ın esrarı da bizde tecellî etsin.
götürür? Bir makama kadar götürür. O makam öyle bir makam
ki orada at daha yürümez. Orada daha araba yürümez, silahın Kur’an’ın esrarında ne var? “Nahnuakrabu, kulum ben sana
da kıymeti yok. şah damarından daha yakınım.”. Zaten bunu kelamı kibarda
Arabayla silahı da orada dökeceksin (cüzi iradeyi kaldırma). açıklamıştır.
Bırakamazsan oradan geçemezsin.
Onun için şeriat, tarikat, hakikat, marifet var. dosta doğru - şubat 2015 25
Şeriatsız olmaz bir defa. Şeriatımız tamam olacak ki tari-
katımız olsun.
Tarikatımızı da tamamlayacağız ki hakikate geçelim.
Tarikatımızı tamamlamak için aşk-ı ilahiyi çoğaltmak lazım.
Bizde olan Allah sevgisini, verilen bir sevgiyi çoğaltmak lazım,
onu muhafaza etmek lazım. O neden azalıyorsa ondan sakın-
mamız lazım, neyle çoğalıyorsa çoğaltmamız lazım.Neyle
çoğalacak? Hizmetle ve himmetle.Hizmet yapmazsak himmet
alamayız.Himmet alamazsak hizmetimizde azimli olamayız.
Hizmette azim vardır.
Hizmetteki azim denilince Peygamber Efendimiz: “İki günü
