Page 7 - Dosta Doğru Dergisi 8. Sayı
P. 7

Hz. Peygamberi (s.a.v.) Anlamak

                                                                                                            Prof. Dr. Mustafa ALICI

       İnsan, iki kökten gelir:

                      •	 Nisyan köküyle unutmaya unutturmaya, tahrif etmeye, düşmanlık
                    etmeye Rabbini unutmaya meyillidir.
                      •	 Ünsiyet ile köküyle ise uzak kaldıklarıyla tanışmaya kaynaşmaya,
                    tanımadıklarına, bilinmezliklere merak etmeye meyillidir.
                      Bu haliyle insan, yakınındakilerinden uzaklaşmaya, uzaktakileriyle yakınlaş-
                    maya heveslidir.
                      İslam dini insan denen eşrefi mahlûku anlatırken öğretir ki;
                      •	 Allah, bizi istemiş bizi sevmiş ve yaratmıştır.
                      •	 İnsan, ruh ile beden birlikteliğinde birbiriyle uzlaşı içindedir.
                      •	 Mümin, kendini diğer insanlarla soyutlamadan uzaklaştırmadan yaşar.
                    Yani mümin, kâfirle münafıkla ve kardeşi gördüğü müminlerle birlikte yaşar.
                      •	 İnsan birbirlerini tamamlayan iki zıt kutuptaki erkek ve dişiyi
                    birbirlerine ülfet ettirir.
                      •	 Hz. Süleyman (a.s.), bize insanın kurtla kuşla uyumlu olduğunu onun
                    dilinden anlayan bir model insanlık olarak sunar.
                      •	 İslam’da akıl ile vahiy arasında da bir uyum vardır. Akıl ile kalp aynı
                    kaynaktan beslenen iki sütkardeştir.
                      •	 Dünya ile ahiret dengesi vardır.
                      •	 Yeryüzü ile gökler arasında da bir denge vardır.
                      Bu bağlamda; Kur’an, Allah’ı sevmek istiyorsak Hz. Peygamber’e (s.a.v.) tabi
                    olmamızı ister; İnsan, Allah aşkını dünyadan soyutlanarak ondan uzaklaşmak
                    anlarsa Allah’ın bu dünyayı yaratma gayesinden uzaklaşırız; biz Allah’ı dağlara
                    çıkarak, rahip olarak, dünyadan el etek çekerek sevmeyiz. Aksine biz Allah’ı
                    Hz. Peygamberimizin (s.a.v.) sünnetine, O’nun hayatına, O’nun örnekliğine
                    yapışarak elde ederiz;
                      Bizim medeniyetimiz olan Osmanlı irfanı, Hz. Peygamber (s.a.v.) sevgisinden
                    ve saygısından çocuklarına Mehmet ismini verirdi. Çünkü çocuğuna
                    “Muhammed” derse ve çocuğuna kızıp onu azarlarsa Hz. Peygamber’in
                    (s.a.v.) isminin kıymetini gözünden düşürebilirdi. O yüzden Osmanlılar, ona
                    benzeyen bir kelimeyle Mehmet derdi, askerine de “Mehmetçik” derdi.
                      Yine Osmanlı medeniyeti, Hz. Peygamberin’e (s.a.v.) O’nun pak ehli beytine
                    de derin muhabbet beslemişti; mesela Hz. Hüseyin’in Kerbela’da susuz bırakılıp
                    şehit edilişini yâd etmek için Kudüs veya Medine’de bir çeşme yapılacaksa onu
                    muharrem ayında temelini atar diğer muharrem ayında açılışını gerçekleştirir-
                    di.

6 Dosta Doğru - Ağustos - 2015
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12