Page 141 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 141
136 Gülden Bülbüllere
bul da ondan sonra onu bırak. Bir işin var, beğenmiyorsan. Beğe-
neceğin işin iyisini bul da ondan sonra onu bırak. Bulmadan onu
bırakma. Bulamıyorsun, kalman senin için çetin de olsa, parası az
da olsa, ondan sonra işim yok dememek için sabredeceksin.
Bir de aşın var. Aş nedir burada? Gelirine göre masrafını yap.
Beş nüfuslu bir ailenin mutfağında günde yüz lira da masrafı
olur, bin lira da masrafı olur. Beş nüfuslu bir aile, on bin liralık bir
evde de oturur, beş bin liralık evde de oturur, bin liralık evde de
oturur.
Senin maaşın nedir? Sen bu aylığı geçince ne olacak? Bu sefer
borçlanacaksın. Borcun üzerine borç gelecek, yığılacak.
Veyahut alacağın bir eşyanın lüksünü alma da biraz ucuzunu al.
Veyahut ihtiyaç gideren şeyleri al, keyfi olanları alma. Bunlar böy-
ledir.
Yani insan gelirinin içerisine masrafını sığdıracak.
On bin lira maaş alıyor adam, on bir bin lira harcıyorsa muhak-
kak sıkıntıya düşecektir.
On bin lira maaş alıyor, dokuz bin lira da harcıyorsa bak bin li-
rayı da arttırır. Aslında arttırması lazım niçin? Hasta olacağını dü-
şünsün ve işsiz kalacağını düşünsün.
İşini, aşını, eşini… Bu eş nedir? Bu eş de şudur ki atasözü “Her
kuş ayarıyla uçar.” Senin akraban olsun veyahut da komşun olsun,
bu çevrende olsun, ihvan veya kim olursa olsun. Sen fakir misin?
O zaman zenginle ancak merhaba, merhaba diyeceksin. Onunla
fazla teşrik-i mesain olmasın.
Çünkü o zengin seni, lokantaya bir götürür, iki götürür. Onlara
karşı sen hicap duyuyorsun. Bir de dersin ki ben de seni götüreyim.
Ama o seni lokantaya götürdüğünde bin lira harcadı, yedirdi. Sen
de ona bin lira harcadın mı senin bin lira bir aylık istihkakın. Veya
sen gittin onlara, o sana çok ikramlar etti. O da sana gelince sen de
ona yapsan, gücün yetmiyor, yapamıyorsun. O zaman, bayramlar-
da, işte bir de kederi olduğu zaman, doğumu olmuş, ölümü olmuş
veya gurbetten gelmiş, gidersen. Geçmiş olsun veyahut da işte
gözün aydın olsun bu kadar. Fazla samimi olma.