Page 164 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 164
Tasavvuf Sohbetleri 5 159
Öyle bir dilbersin her şey yakışır,
Seni gören bülbül durmaz şakışır,
Pek büyük Mürşitsin gören yapışır
Damenin elinden tazeden taze
Demek ki burada Allah’a şükür mademki tarikat var ise Evliya-
ullah var ise bunlara inanmak lazımdır. Bize de bir şey vardır ki ne
buyuruyor?
Ariflerin kıyameti dâimdir
Kulûbu hep mâsivâdan sâimdir
Biz gaflette isek pîrim kâimdir
Bırakmaz berzah-ı süflâya bizi
Bir de buyuruyor ki:
Ehl-i aşkın derdinin dermanı vuslattır begim
Ehl-i aşk kimdir? Ehl-i aşk Allah’ı sevenlerdir.
Onların dertlerinin dermanı, Allah’ı seviyorlarsa, Allah’a ulaş-
maktır. Allah’a ne ulaşır? Ruh ulaşır çünkü ruh Allah’tan gelmiştir,
ona gidecektir. Ama tabii bu ruh kendi kendine gelmedi ki kendi
kendine gitsin.
Bir vasıta ile geldi, vasıta ile gider.
Vasıtayla geldi; annemiz babamız ruhun bu cesede gelip inme-
sine vasıta oldu.
Gitmesi için de Mürşidimiz götürecektir.
Annemizin babamızın getirmiş olduğu bir ruhu Mürşidimiz gö-
türecektir.
Onun için Mürşit, ma’nevî babadır. Tarikatta bir Mürşit, bir
müridin babasıdır. Bir mürit de Mürşidin evladıdır. Evet:
Gökte uçar iken indirdin meni
Vâdî-i vîrâna kondurdun meni
Gökte ne uçuyormuş? Ruhlarımız gökte, arş-ı âlâda idi. Oradan
geldi, indi.