Page 168 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 168
Tasavvuf Sohbetleri 5 163
aydınlıkta da değiliz, ikisinin ortasındayız. Öyle ki karanlığa düş-
meyelim. O karanlığı, o semadaki bulutları çoğaltmayalım. O bu-
lutları dağıtalım, atalım, silelim.
Bu da nedir? Bu bizim gönlümüzdür.
O karanlık zifiri karanlık gece hiç Allah’ı anmayanın, hiç Al-
lah’ı tanımayanın kalbidir. Ama ibadeti olan, ameli olan da işte
parçalı bulutludur. Allah’ı bazen unutuyor, bazen de aklına geliyor.
Ama onun kalbi, bedir gece de hiç bulut olmayan sema da hiç Al-
lah’ı unutmayanın kalbidir.
Ariflerin kıyameti dâimdir
Kulûbu hep mâsivâdan sâimdir
Biz gaflette isek pîrim kâimdir
Bırakmaz berzah-ı süflâya bizi
Evet, bu bize kâfidir. Onun için burada Allah’a şükür, çok şü-
kür, bin şükür, biz görmediysek görenler oldu. Pîrimiz’in çok bü-
yük olduğunu, pîrimizin çok büyük bir veli olduğunu biz de gör-
dük. Yalan mı söyleyeceğiz? Hilaf mı söyleyeceğiz, gördüğümüzü
niye inkâr edelim? Biz de gördük. Çok büyük, zamanımızın en
büyük bir veli olduğunu, gözlerimiz var gördük, hem böyle aşikâr
gördük. Bir de ne buyuruyor?
Ehl-i aşkın derdinin dermanı vuslattır begim
Sen benim derdime derman olamazsın ey hekim
Ehl-i aşk kimdir? Siz ehl-i aşksınız. Çünkü Allah sevgisi, Resu-
lullah sevgisi sizi buraya getirdi. Akraba ziyaretine geldiyseniz ehl-
i aşk değilsiniz. Bir ziyafet için geldiyseniz ehl-i aşk değilsiniz. Bir
ticaret için, menfaat için geldiyseniz ehl-i aşk değilsiniz. Bunlar
yok ise ehl-i aşksınız
Ehl-i aşkın derdinin dermanı vuslattır begim
Sen benim derdime derman olamazsın ey hekim
Diyor ki ehl-i aşkın da bir derdi vardır. Ehl-i aşk ise Allah’ı se-
vendir. Onun derdi odur.
Dermanı ise sevdiğine ulaşmaktır.