Page 247 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 247
242 Gülden Bülbüllere
Aşkım benim Burak’ım oldu. Aşk bana Burak yaptırdı. Beni
Miraç göklere yükseltti, diyor
O yüce Allah, o ulvî Allah’a yükseleceksin ki ona gidebilesin.
Aşka düşmeyen ulaşmaz. Allah’tan gelir, Allah’a gidemez.
Ancak insan neyle yükseliyor? İşte bu yükselmeye, iki, üç, dört
vasıta var.
Şeriat, tarikat, hakikat, marifettir.
Şeriat senin kara vasıtandır. İnsanların yolculuğunda, kara yol-
culuğu da vardır. Deniz yolculuğu da vardır. Hava yolculuğu da
vardır.
İnsan görevlerini yapacak ki en evvel karadan yürüyecek.
Ondan sonra denizi geçmek için bir gemiye binecek.
Bu sefer önünde bir dağ var, delemiyor, aşamıyor. Onu aşmak
için bir uçak lazım. Gemiden sonra uçak yolculuğu var.
Evet, efendiler, nimetin büyüğü duruyorsa, Allah nimetin büyü-
ğünü de bizim için, kulu için halk etmiştir.
Allah’ın kula en büyük nimeti hangisidir? Ruyetullah, cemalini
gösterecek.
Bu en büyük nimet cennet değil ama cennetten geçilmeyince bu
nimet elde edilmiyor. Onu da Ruyetullah’ı gören cennetten geçi-
yor. Onun için:
Sofular cennette kaldı âşıklar didara erdi
Didar, Allah’ın cemalini görmektir. Cennette birden başlıyor,
yüze kadar dereceleri var. Bu dereceler hep birbirinden farklıdır.
Cehennemde de birden yüze kadar derece var. Bunlar da hep
birbirinden farklıdır. Cehennemdeki dereceler azap ağırlığı, çoğun-
luğundadır. Ama bu cennetteki dereceler nimet farklılığı, büyüklü-
ğü, makam mevki farklılığıdır.
Hülasası Mürşitsiz olmuyor. Onun için insanlar hakikate Mür-
şitsiz geçemiyorlar.
Tarikat demek, bir Mürşide gidip hizmet etmektir.