Page 252 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 252

Tasavvuf Sohbetleri 5                                   247

                 Gör âşıkı ol mâhı şakkeyledi parmağı
                 Teşneleri kandırdı parmakları ırmağı
                 Âşıkları yandırdı gül veçhiyle yanağı
                 Sen seni âşık sanma bir beyhude âh ile
                 Var etti özün anlar ol nûr-ı İlâh ile
                                                                13
            Resulullah Efendimiz ay’ı parmağı ile işaret etti, şakketti . Ay
          böylece Kâbe’yi tavaf etti. Resulullah Efendimiz’in koynunda ye-
          niden  bütünleşti,  nübüvvetini  tasdik  etti.  Kalktı,  yerine  gitti.  Ay
          doğmuyordu,  karanlık  oldu.  Buna  inanmayan  Müslüman  olamaz,
          küfre gider çünkü ayet ile sabittir.
                 Teşneleri kandırdı parmakları ırmağı
            Peygamberimiz’in 10 el parmağı çeşme olmuş parmaklardan su
          akmış.  Teşneleri  su  ile  doldurmuş.  Susuzluktan  helak  oluyorlar,
          hayvanları ve kendileri daha susuzluktan yürümüyorlar, hareket de
          yapamıyorlar.
                 Gör neyledi pervane bir şem-i çerâğ ile
                 Bülbül düşüp efgâna bir gonca-i zâğ ile
                 Her birisi bend oldu bir türlü duzâğı ile
                 Sen seni âşık sanma bir beyhude âh ile
                 Var etti özün anlar ol nûr-ı İlâh ile
            Demek ki bizimkisi bir beyhude âh, bizimkisi aşk diyoruz ama
          bir  zaman  aşk  bizim  varlığımızı  yok  edecek.  Şimdi  bu  şuradan
          anlaşılıyor:

                 İlahi bir aşk ver bana kandalığım bilmeyeyim
                 Aç basiret eynini, senden başka görmeyeyim
            Bana öyle bir aşk ver ki ben kendimi bilmeyeyim, nerede oldu-
          ğumu da bilmeyeyim. Maneviyat gözümü de aç ki senden başkası-
          nı da görmeyeyim, diyor. Basiret dediği ma’nevî gözdür.


          13    Kamer, 54/1.
   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257